Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1676 E. 2018/7162 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1676
KARAR NO : 2018/7162
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 02/11/2016 tarih ve 2015/489 E-2016/366 K. sayılı dosyasında verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/02/2017 tarih ve 2017/112-2017/121 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; katarakt ameliyatlarında … (aküler içi lens) malzemesinin dağıtımında kullanılan, ameliyat sırasında daha az kesik yapılmasını, ‘un yavaş, pürüzsüz ve istikralı şekilde ulaştırılmasını sağlayan cerrahi aletin ismi olarak kullanılan 2015/28503 sayılı 10. sınıf malları kapsayan … ibareli markanın, birçok ülkede tescilli olduğunu, belirtilen marka için yapılan tescil başvurusunun, işaretin ayırt edici olmadığı, vasıf bildirici ve ticaret alanında herkesin kullanımına açık adlandırma olduğu gerekçesiyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-c maddesi uyarınca reddedildiğini, başvuru konusu markanın ayırt ediciliğe sahip kapsadığı mal ve hizmetler bakımından da tanımlayıcı nitelik taşımadığını ileri sürerek davalı … … kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; “…” ibaresinin sunulan ürünlerin vasfına işaret ettiğini, başvuru kapsamında 10.sınıfta yer alan medikal ve cerrahi göz alet ve cihazları ürünleri için vasıf bildirdiğini, bu sebeple herkesin kullanımına açık olduğunu, ticaret hayatında birçok firma tarafından kullanılabileceğini, marka algısı yaratmadığını, ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, 556 sayılı KHK’nın 7/a-c maddesi uyarınca verilen kararın hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; başvuru konusu “…” ibaresinin bir bütün olarak markanın esas unsurunu teşkil ettiği, bu ibarenin tanımlayıcı nitelikte olduğu, bütün olarak başvuru konusu olup reddedilen 10.sınıftaki medikal ve cerrahi göz alet ve cihazları ürünleri için herkesin kullanımına açık, tanımlayıcı anlam ve ifadeler içerdiği, vasıf bildirici, zorunlu ve jenerik bir ifadeyi içeren bir işaretin tek bir firmanın tekeline verilmesinin, aynı mal ve hizmet sektöründe ticaret yapan diğer firmalar için rekabeti haksız biçimde sınırlandıracağı, ibarenin ayırt edici vasfının bulunmadığı, işaretin kullanımla ayırt edici nitelik kazandığına ilişkin iddianın ispatlanamadığı, kurum kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna aykırı bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına,
19/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.