Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/166 E. 2018/6829 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/166
KARAR NO : 2018/6829
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.07.2016 tarih ve 2015/116-2016/174 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı ve davalı … vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2007/65142 sayılı 09. ve 35. sınıflarda tescilli “… +şekil” ve 2010/64338 sayılı 35. sınıfta tescilli “… ” ibareli markaların sahibi olduğunu, davalının bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “… ” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı …’ ye başvuruda bulunduğunu, 2013/… kod numarasını alan başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığına itirazda bulunulduğunu, itirazın reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de … tarafından kısmen reddedildiğini, başvurunun müvekkilinin markaları ile benzer olduğunu ve başvurunun tümüyle reddi gerektiğini, davalının başvurusunun iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, davalı şirketin 2011/89317 sayılı “… ” ve 2011/89308 sayılı “… ” ibareleri ile daha önce yapmış olduğu başvuruların tescilinin hükümsüz kılınması için … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nde dava açtıklarını, mahkemenin müvekkilinin açtığı davayı kabul ederek, adı geçen markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verdiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, iş bu davanın … kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı markalarının tescilli olduğu sınıflar ile davalının kalan mal/hizmetlerinin iltibas yaratmasının mümkün olmadığını, markaların karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı markası ile davacı markası incelenirken esas vurgunun “güneş gözlüğü” anlamına gelen “…/ …” ibareleri üzerinde olduğu, her iki taraf markalarında yer alan … ve … sözcüklerindeki tek harf değişikliğinin ise ayırt ediciliğe bir katkısının olmadığı, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında markaların benzer olduğu, davacının 2007/65142 sayılı ve 2010/64338 sayılı markaları açısından, “Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” için davalının, davacının 09. Sınıfta tescilli mallarına ilişkin eksperlik hizmeti verilmesi veya açık artırmalar düzenlenmesi halinde, markaların ayırt edilemeyecek kadar benzerlik göstereceği, davacının … kayıtlarında tanınmış
marka olarak başvurusunun bulunmadığı, tescilli markalarını uzun yıllardır kullandığına ilişkin, Türkiye’de ve dünyada yapılan marka tescil belgeleri, faturalar, gazete ve dergi kupürleri, internet sayfası çıktıları, satış, reklam üretim rakamları, istihdam sayısını ve gelişimini gösteren tablo ve grafikler üzerinde yapılan incelemede, davacının … markasının tanınmışlığı sağladığı, ayrıca davacının davalının daha önce tescil ettirdiği 2011/89317 sayılı ve … ibareli, 2011/89308 sayı ile tescilli ve … ibareli markaları aleyhine … 4. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nde 2013/252 Esas No. ile dava açtığı, davanın davalının aleyhine sonuçlandığı ve kararın Yargıtay tarafından onandığı, hükümsüzlük kararı alınan markaların aynısının tekrar tescil ettirilmek istenmesinin, davalı başvurusunun kötü niyetli olduğunu göstereceği gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile … … kararının 35/05 sınıfta yer alan “Ticari ve Sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” yönünden kısmen iptaline, dava konusu marka tescil edilmediğinden hükümsüzlüğe ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve davalı … vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, … iptali istemine ilişkin olup mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Mahkemenin vermiş olduğu kararın gerekçesinde, davacı markası … kayıtlarında her ne kadar tanınmış marka olarak kayıtlı olmasa da tescilli markasının uzun yıllardır kullanıldığına ilişkin Türkiye’de ve dünyada yapılan marka tescil belgeleri, faturalar, gazete ve dergi kupürleri, internet çıktıları, satış, reklam, üretim raporları, istihdam sayısı ve gelişimini gösteren tablo ve grafikler üzerinde yapılan incelemede, davacı markasının tanınmışlık sağladığı kabul edilmiştir. 556 sayılı KHK 8/4′ te belirtilen üç sebebin gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeden, 35/05. sınıfta yer alan ”Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri” bakımından, davanın kabulü, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
Yine davada davalının kötü niyetli olduğunun kabulüne rağmen, kötü niyetli yapılan tescillerde bütün mal ve hizmetler açısından değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Kabule göre de davalı … vekilinin temyiz talebinin davacı markasının 09. sınıfta yer alan (Güneş gözlükleri, gözlükler, gözlük aksesuarları yani gözlük kılıf ve kutuları, gözlük kordonları ve ipleri, gözlük şeritleri.) malları ile davalı markasının 35/05. sınıfta yer alan (Ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri) hizmetlerinin benzer olduğunun kabulü bu mal ve hizmetlerin dağıtım kanallarının aynı olduğu, birbirlerini tamamlama ve biri yerine diğerinin ikame edilmesi olanağının bulunduğu yönlerinden inceleme yapılması gerekirken, davalının 09. sınıfta tescilli mallarına 35/05. sınıfta yer alan hizmetler olan eksperlik hizmeti veya açık arttırma hizmeti verilmesi durumunda benzer olacağının değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı ve davalı … yararına BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.