Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1635 E. 2018/7583 K. 03.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1635
KARAR NO : 2018/7583
KARAR TARİHİ : 03.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/11/2016 tarih ve 2016/709-2016/717 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalılar arasında 30.06.2009 tarihinde mağaza ve işletme devri sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre, …’ın deri ürünleri işletmesi mağazasının yarı hissesini davalı …Tekstil Ltd. Şti. adına davalı …’a devrettiğini, devir sırasında işletmeye 637.000 USD değer biçildiğini, bu değerin 318.500 USD’sinin müvekkiline, 315.500 USD’sinin davalı …’a ait olduğunun kararlaştırıldığını, sözleşme süresinin 1 yıl olduğunu, 30.12.2009 tarihine kadar işletmeden doğacak her türlü zararın … tarafından karşılanacağının ve davacıya sözleşme bitene kadar her ay 1.500 USD ödeyeceğinin taahhüt edildiğini, ancak davalıların bu edimlerini yerine getirmediklerini, akabinde davalıların, …’ın bilgisi dışında iş yerini dava dışı bir şirkete devrettiklerini, müvekkillerinin davalılardan 30.06.2009 tarihli sözleşme nedeniyle toplamda 511.480 USD alacaklı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 150.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin davacı …’a ve onun adına üçüncü kişilere ödemeler yaptığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …Tekstil Kuyumculuk Turizm İletişim Taahhüt ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı tarafın kendi beyanı ile devri kendi isteği ve rızası ile yaptığını, paylaşımın da nasıl yapılacağına ilişkin beyanda bulunduğunu, beyanından 1,5 yıl sonra eldeki davayı açtığını beyanla davanın reddini talep etmiştir
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu sözleşmenin 7. maddesiyle, davalı …’ın, davacı …’a ait 318.500,00 USD değerindeki sermayeye 30.12.2009 tarihine kadar herhangi bir zarar gelmeyeceği hususunda garanti verdiği ve bu tarihe kadar işletmeden kaynaklı bir zarar meydana gelirse meydana gelen zararı karşılamayı taahhüt ettiği, bu nedenle, garantör sıfatıyla, davacı …’a ödenmesi gereken işletme devir bedeli olan 100.500,35 TL’den sorumlu olduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşmeyle davacı …’a irat olarak ödenmesi öngörülen 1.500,00 USD’ye ilişkin herhangi bir taahhüdü bulunmadığı gerekçesiyle davacı şirketin davasının aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davacı …’ın davasının kısmen kabulüne, davalı … 100.500,35 TL’sinden sorumlu olmak üzere 103.832,69 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.319,57 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.