Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/158 E. 2018/7809 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/158
KARAR NO : 2018/7809
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/11/2015 tarih ve 2015/519-2015/583 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 11/12/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. …. ile davalılar vekili Av. …. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı şirketlerle yapmış olduğu kombine taşımacılık anlaşması uyarınca narenciye emtiasının davalılar tarafından gönderilen araçlara yüklenerek … Limanı’na, oradan da alıcılarına teslim edilmek üzere davalılara ait gemilerle Novorossıyk ve Odessa Limanları’na taşındığını, varış limanında alıcı şirketin yaptığı konrollerde emtianın soğutmalı araçlarda ve konteynerlerde taşınmadığından tamamının çürümüş olduğunun tespit edildiğini, ürünlerin iade edilmemesi ve ek taşıma masrafı oluşmaması için müvekkilinin imhasına izin verdiğini, davalıların taşımayı soğutması olmayan araçlarla ve konteynerlerle yaptığından ürünlerin bozulduğunu, ürünlerin hızlı bir şekilde nakliyatının yapılması gerektiği halde bazı limanlarda ve aktarma yerlerinde konteynerlerin uzun süre bekletildiğini, davalıların hatalı ve ağır kusurlu taşıması nedeniyle müvekkilinin maddi zarara uğradığını ileri sürerek, 240.000,00 USD ile nakliye bedeli, 20.000,00 USD olmak üzere toplam 260.000,00 USD’nin ihtar tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın süresinde açılmadığını savunarak, usul ve esastan reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınan emtiaya ilişkin faturaların Ekim-Kasım 2011 dönemine ait olup, taşımada kullanılan konteynerlerin liman sahasına alınmasına dair belgelerin ise, 22/11/2011 tarihli olduğu ayrıca, hasarın tespitinden sonra davacı şirketin 02/02/2012 tarihli talimat içerikli belge ile imhaya muvafakat ettiği, tüm bunlardan, davacının hasardan en geç 02/02/2012 tarihinde haberdar olduğunun anlaşıldığı, buna göre, hak düşürücü sürenin 02/02/2013 tarihinde dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.