Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1577 E. 2018/7152 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1577
KARAR NO : 2018/7152
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 22/11/2016 tarih ve 2016/326 E-2016/783 K. sayılı dosyasında verilen kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/02/2017 tarih ve 2017/32-2017/48 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İsmali Kalem tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 21/12/2015 tarihinde sicile tescil edildiğini, tescil üzerine … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından şirket adresine iki kez yoklama için gidildiğini ancak kimseye ulaşılamadığından şirketin mükellef kayıtlarının hıfzedildiğini, durumun 09/02/2016 tarihli yazı ile müvekkiline bildirildiğini, müvekkilince davalıya 6102 sayılı … ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’nin 37. ve 36. maddeleri uyarınca, şirket adresinde herhangi bir değişiklik var ise, bu olgunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesi için çıkarılan ihtarın tebliğ edilemediğini, tescil kayıtlarında aktif olarak görünen şirketin fiilen aktif olmadığını, vergi kayıtlarının da hıfzedilmiş olması nedeniyle ticari hayatını devam ettirmeye müsait olmadığını ileri sürerek, tescil işleminin re’sen terkini ile, durumun … Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında tescil ve ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, …’da yatırım yapmaya karar veren müvekkilinin davalı şirketi kurup tescil ettirdiğini, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müvekkiline herhangi bir bildiriminin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, 28/09/2016 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiklerini belirtmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı tarafın usulüne uygun olarak davayı kabul ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, …’nin tasfiyesiz feshine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı … Müdürlüğü’nün işbu davada taraf sıfatının bulunmadığı, gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda gerekse ilgili diğer Kanunlarda Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne işbu bu davayı açma hakkı tanınmasına ilişkin bir düzenleme yer almadığı gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın taraf sıfatı yokluğundan (aktif husumet ehliyeti bulunmadığından) reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekilince yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.