Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1572 E. 2018/7205 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1572
KARAR NO : 2018/7205
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 22.11.2016 tarih ve 2016/325 E – 2016/782 K. sayılı kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 27/02/2017 tarih ve 2017/30-2017/47 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 21/12/2015 tarihinde sicile tescil edildiğini, tescil üzerine … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından şirket adresine iki kez yoklama için gidildiğini ve şirketin gayrifaal halde olduğu tespit edilerek müvekkili kuruma bildirim yapıldığını, bu bildirim üzerine müvekkili kurum tarafından Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 36. maddesi kapsamında şirket adresinde herhangi bir değişiklik var ise, bu olgunun bildirilmesi için ihtar yapıldığını, ihtarın tebliğ edilemediğini, tescil kayıtlarında aktif olarak görünen şirketin fiilen aktif olmadığını, vergi kayıtların da hıfzedilmiş olması nedeniyle ticari hayatını devam ettirmeye müsait olmadığını ileri sürerek tescil işleminin re’sen terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, şirketin faal olduğunu, şirket çalışanlarının her daim şirkette bulunma zorunluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. 28/09/2016 tarihli dilekçe ile müvekkillerince davanın kabul edildiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı tarafın usulüne uygun olarak davayı kabul ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne, … Tarım Ve Hayvancılık Endüstri Dış Ticaret Anonim Şirketinin tasfiyesiz feshine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin “Sicil işlemlerinin tabi olduğu hükümler” başlıklı 28. maddesinin 2. fıkrasında tescil, değişiklik, silinme işlemlerinin tanımlandığı, davacı tarafça aynı yönetmeliğin 36. maddesine göre işlem yapılarak davalı şirketin re’sen terkininin talep edildiği, fakat 36. maddenin tescil ile ilgili
olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 529. maddesinin 1-c bendine göre esas sözleşmede öngörülmüş herhangi bir sona erme sebebinin gerçekleşmesiyle anonim şirketin sona ereceğinin düzenlendiği, davalı şirketin ana sözleşmesinin 4. maddesinde şirketin yeni adresinin süresi içinde tescil ettirilmemesi halinde bu durumun şirket için fesih sebebi sayılacağının düzenlendiği, fakat bu durumda da davacı tarafından fesih talebinde bulunulamayacağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 353. ve 210. maddelerinde belirtilen hallerde de Ticaret Bakanlığının fesih isteminde bulunabileceği, bu açıklamalar çerçevesinde davacı … Müdürlüğünün işbu davada taraf sıfatı bulunmadığı, davacıya maddi hukuk bakımından böyle bir dava açma hakkı tanınmadığı gerekçesi ile HMK’nın 353/(1)b.2 maddesi gereğince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.