Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1569 E. 2018/7198 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1569
KARAR NO : 2018/7198
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 09.09.2016 tarih ve 2016/101 E. -2016/112 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 14/12/2016 tarih ve 2016/51-2016/59 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanunun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalıya dava dışı şirketçe devredilen 29. sınıfta tescilli “… “, “…”, “… Zeytinleri” markalarının müvekkili … A.Ş’nin tanınmış “…” markasıyla ve müvekkili … Ltd. Şti’ne ait “… ” markasıyla iltibas oluşturduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli markaların hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. 09/09/2016 tarihli dilekçe ile müvekkillerince davadan feragat edildiğini beyan etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacılar vekili tarafından verilen 09.09.2016 havale tarihli dilekçe ile davanın yönetim kurulu ve ortaklar kararı olmaksızın açılması nedeniyle davayı açan vekillerin azledildiği ve davadan feragat edildiğinin beyan edildiği ve beyanda bulunan vekilinin feragatte bulunmaya yetkili olduğu gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince dava dilekçesine ekli imza sirkülerinden davacı … A.Ş.’yi Mehmet … ve …, diğer davacı şirketi de İsmail … ve … …’nun münferiden temsile yetkili olduğu, davanın şirketleri münferiden temsile yetkili … … ve … … tarafından şirket adına verilen vekaletnamelere istinaden açıldığı, diğer münferiden temsile yetkili … ve …’nun ise dava açan vekilleri şirket adına azlettikleri, yine bu kişiler tarafından şirket adına atanan yeni vekillerce davadan feragate dair dilekçe verildiği, davadan feragate ilişkin dilekçeler ekindeki vekaletnamelerde feragat edilen dosyanın numarası ve mahkemesi açıkça belirtilmiş olduğu, bu durumda feragat dilekçesinin şeklen geçerli olduğu, feragat yetkisini dava açan şirket yetkilileri değilde diğer şirket yetkililerince verilmesinde davayı açan şirket yetkililerinin irade fesadından söz edilemeyeceği, feragatin geçerliliği için yönetim kurulu veya ortaklar kurulu kararı aranmasının gerekmediği gerekçesi ile istinaf isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, marka hükümsüzlüğüne ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile feragatin şeklen geçerli olduğundan bahisle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasındaki ticaret sicil kayıtları incelendiğinde davacı … Tavukçuluk Ve Dam. İşl. San. Tic. AŞ.’yi … ve … münferiden temsil ve ilzama yetkili müdürleri olduğu, davacı … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ni İsmail … ve … münferiden temsil ve ilzama yetkili müdürleri olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte dava dilekçesinde imzası bulunan Av. … davacı şirketlerce verilen vekaletnamede davacı … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına temsile yetkili müdürlerden İsmail … tarafından vekalet verildiği, davacı … Tavukçuluk Ve Dam. İşl. San. Tic. AŞ. adına ise temsile yetkili müdürlerden … tarafından vekaletin verilmiş olduğu, feragat beyanı sunan Av. …’a verilen vekaletname de ise davacı … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına temsile yetkili müdürlerden … tarafından vekaletin verilmiş olduğu, davacı … Tavukçuluk Ve Dam. İşl. San. Tic. AŞ. adına ise temsile yetkili müdürlerden … tarafından vekaleti verildiği tespit edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, Av. … tarafından sunulan feragat dilekçesi ile davanın yukarıda yazılı olduğu şekilde reddine karar verilmiş akabinde davacı şirketlerin vekili Av. … tarafından feragatin geçerli olmadığı, feragati dilekçesi sunan Av. …’a vekalet veren müdürlerin şirketin mallarını kendi malvarlıklarına aktarmaya çalıştığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak ve işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İşbu istinaf dilekçesinde imzası bulunan Av. …’a verilen vekaletnamede davacı … İç Ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına temsile yetkili müdürlerden … tarafından vekaletin verilmiş olduğu, davacı … Tavukçuluk Ve Dam. İşl. San. Tic. AŞ. adına ise temsile yetkili müdürlerden … tarafından vekaletin verilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı şirketler adına bir müdürün iradesiyle şirketlerin malvarlığının korunması amacıyla dava açılırken, diğer müdürlerce bu davadan feragat edilmiştir. Böylece davacı şirketleri tek başına temsile yetkili müdürler arasında davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda görüş ayrılığı oluşmuş bulunmaktadır. Mahkemece, şirketlerin temsili konusunda menfaat çatışması doğduğu gözardı edilmiştir. Davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda davacı şirketlerin müdürleri arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, şirketleri münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyumu atanması ve kayyumun beyanına göre bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı şirketler vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı şirketler vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.