Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1544 E. 2018/7625 K. 04.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1544
KARAR NO : 2018/7625
KARAR TARİHİ : 04.12.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26/09/2016 tarih ve 2012/483 E. – 2016/1042 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nce verilen 08/02/2017 tarih ve 2017/27-2017/23 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı şirketin kurucu ortaklarından Mehmet Öztaşkın’ın mirasçıları olduklarını, davalı şirkette %20 ‘si oranında hisseleri bulunduğunu, davalının …Tic. A.Ş.’nin büyük miktarda üretim halkasını oluşturduğunu, son yıllardaki yanlış yönetim politikaları ve iyi niyet içermeyen işlemler dolayısıyla görünürde bir şirket halini aldığını, sürekli zarar ettiğini, müvekkili …’ın şirketten uzaklaştırıldığını, şirkete ait fabrikanın kuruluş amacı doğrultusunda hareket etmediği gibi genel kurul kararlarıyla üretim yapacak makinaların ve ana binaların büyük bir miktarının haksız ve yersiz avanslar alınan … ve Tic. A.Ş.’ne devredildiğini, şirketin amacını gerçekleştirme imkanının kalmadığını, 23/11/2012 tarihli genel kuruldan önce …’nın 437/2 gereğince bilgi alma talebinde bulunulduğunu, herhangi bir sebep gösterilmeden taleplerinin reddedildiğini, genel kurulda alınan kararların sermayenin yitirilmesine ve müvekkillerinin finansal açıdan ağır zararlar görmesine neden olacağını, müvekkilleri ile davalı şirket arasında süregelen davalar sebebiyle ortaklığın devam etmesinin azınlık pay sahibi müvekkillerinin aleyhine muameleler yapılmasına neden olacağını, ileri sürerek davalı şirketin feshi ile müvekkillerine düşen tüm hak ve alacaklarının dava tarihinden itibaren ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, açılan davanın usüle ve yasaya aykırı olduğunu, …’nın 529. ve 531. maddeleri gereğince varsayımlar ve olumsuz beklentilerin haklı sebep sayılmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin kötü yönetildiği, davacı ortakların …’nın 531. maddesi gereğince davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiye taleplerinin yerinde olduğu, şirketin son iki yıla ilişkin mali tablosu ile şirketin fiilen herhangi bir ticari faaliyette bulunmuyor olması gözetilerek davalı şirketin feshine, şirketin feshi yerine uygun görülecek alternatif çözüme karar verilmesinin şartları oluşmadığına ve davacı tarafın davalı şirketten kendilerine düşen tüm hak ve alacakların hesaplanması suretiyle alacaklarının ödenmesi taleplerinin şirketin tasfiyesi işlemleri ile ilgili bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesince dosya üzerinden yapılan incelemede, tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.