Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1533 E. 2018/6958 K. 12.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1533
KARAR NO : 2018/6958
KARAR TARİHİ : 12.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen … 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08.12.2016 tarih ve 2016/82 Esas-2016/441 Karar sayılı dosyasında verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 15.02.2017 tarih ve 2017/120-2017/117 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin 2014/96915 başvuru numaralı “…+şekil” ibareli 29. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusuna davalı şirketin 2012/97319 numaralı ” …” ibareli 29, 30 ve 31. sınıf ürünleri içeren markasına dayanarak itiraz ettiğini, Markalar Dairesi tarafından itirazın reddedildiğini, ret kararına karşı davalı şirketin itirazını …’nın kabul ederek davacının marka tescil başvurusunu reddettiğini, … kararının hukuka uygun olmadığını, başvuru konusu marka ile redde mesnet marka arasında iltibasa neden olacak bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek …’nın 2016/M-1189 sayılı kararının iptaline ve markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; kurumun yapmış olduğu işlemlerin hukuka uygun bulunduğunu, anlamsal, görsel ve sescil olarak başvuru konusu işaret ile redde mesnet markanın bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, redde mesnet markanın reddedilen ürün ve hizmetlerle aynı türden olan ürün ve hizmetleri aynen içerdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; markaların esas unsurunun ”…” ve ”…” ibareli olduğunu, markaların ayırt edilemeyecek derecede benzediğini, ortalama tüketicilerin markaları karıştırabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; redde mesnet markanın asıl ve ayırt edici unsurunun “…” ibaresi olduğu, diğer unsurların ayırt edicilikte yeterinde ön planda olmadığını, davacı markasında “…” ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, redde mesnet “…” ibareli marka ile başvuru konusu “…” ibareli işaretin anlamsal, sescil ve görsel olarak tüketici nezdinde aynı veya benzer etkiyi bıraktığı, bütünsel olarak bıraktıkları izlenimin bu marka ve işaretlerin birbirleriyle ilintili oldukları yönünde kanaat oluşturduğu ve davaya konu markaların da 29. sınıfta tescil olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince dosya üzerinden yapılan incelemede, tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkeme kararında yasaya ve usule aykırılık olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı yanca yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.