Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1521 E. 2018/7024 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1521
KARAR NO : 2018/7024
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen … 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/10/2016 tarih ve 2015/334 E. – 2016/305 K. sayılı dosyasında verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 25/01/2017 tarih ve 2017/68-2017/49 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2004 yılından beri gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, muhtelif tarih ve sayılı “…” ibareli markalarının 29, 30, 31 ve 32. sınıflarda tescilli olduğunu, davalının 2013/101752 sayılı “…” marka tescil başvurusuna yaptıkları itirazın, … …’nın 2015/M-7524 sayılı kararı ile reddedildiğini, davacının kullanımı ile davalının kullanımlarının renk, marka ve ürün kombinasyonları açısından markalar arasında iltibas oluşturduğunu … … kararının 29. ve 30. sınıftaki tüm mallar 35.sınıftaki bir kısım mal ve hizmetler yönünden kısmen iptalini, tescil edildi ise hükümsüzlüğü ve sicilden terkinini talep etmiştir.
Davalı … vekili, alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, davalının başvurusuyla davacının tescilli markaları arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, işin uzmanı yahut dikkatli kişilerden oluşmayan, makûl düzeyde bilgilendirilmiş, marka ve başvuru konusu işareti aynı anda görüp detaylarını karşılaştırma olanağı bulunmayan, daha önce görüp yararlandığı markanın aşağı yukarı net aynısının tesirinde olan ortalama düzeydeki alıcı kitlesinin, yargılama konusu ürün
ve hizmetler için ayırdığı satın alma süresi içinde, davalı başvuru markasını gördüğünde derhal ve hiç düşünmeden davacıya ait tescilli markalarından farklı bir marka olduğunu algılayabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesinin bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirmeden ve rapordaki çelişkiyi gidermeden karar verildiğini, davalı tarafın kullanımlarında “…” markasının ön planda ve davacıya ait özgün şekil ve fon yapısında kullanım olduğunu, incelemelerin eksik ve yerinde olmadığını ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu başvuru ile davacı markalarının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırılması sonucunda benzer olmadıkları, markalar arasında 556 sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesi olmayacağı, davalı …’in fiili kullanımına ilişkin davacı itirazlarının ise açılacak marka hakkına tecavüz davasında değerlendirileceği, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçeleri ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 13/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.