Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1515 E. 2018/7441 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1515
KARAR NO : 2018/7441
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 22/09/2016 tarih ve 2015/338 E. -2016/218 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 22/02/2017 tarih ve 2017/136-2017/150 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp,düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin, 2008/19027 sayılı, 30. sınıf ürünleri içeren, “…+Şekil” ibareli, 2011/71476 sayılı, 30. ve 43. sınıf ürünleri içeren, “…” ibareli, 2012/68799 sayılı, 30. sınıf ürünleri içeren, “… ” ibareli markaların sahibi olduğunu tescil edildiği tarihten bu yana “…” ismiyle tanındığını, davalının 2011/21384 sayılı, 30. ve 43. sınıf ürünleri içeren, “…” ibareli markasının bulunduğunu, markalar arasında benzerlik bulunduğu, davalının, müvekkilinin üstün hak sahibi olduğu markasını ihlal ettiğini, iltibasa neden olduğunu, davalı adına yapılan marka tescilinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı markasının ayırt edici niteliğe haiz olmadığını, davalının, müvekkilinin tanınmış marka hakkını ihlal etmesi nedeniyle, farklı sınıflarda da tescil edilemeyeceğini ileri sürerek, davalının 2011/21384 sayı ile 30. ve 43. sınıftaki emtialar için tescilli “…” markasının, tescilli tüm sınıfları yönünden hükümsüzlüğünü, davalının “…” kelime ve/veya işaretini taşıyan ürün üretmesinin, satışının, dağıtımının, ithal ve ihracının yasaklanmasını, ”…” işaretini her türlü tanıtım ve reklamda kullanmasının engellenmesini,  “…” işaretini taşıyan ürünlerle yalnızca bunların üretiminde kullanılan kalıp ve aletlerin, ambalaj ve basılı evrakın toplatılarak imhasını, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının markasının sadece 30. sınıfta tescilli olduğunu ve 43. sınıf kapsamında kalan emtialarda hizmet vermediğini, üretim sınıfında faaliyetlerini yürüttüğünü, taraflara ait markaların, 30. sınıfta pekmezler dışındaki emtialarda ortak olduğunu, bu emtia yönünden de benzerlik bulunmadığını, her iki markanın görsel olarak farklı olduğunu, markalar arasında iltibasın bulunmadığını, kötüniyetli olan davacının “pide” sözcüğü bakımından üstün hak sahibi olamayacağını savunarak davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının markası kapsamında bulunan 30.01 ila 30.14 alt sınıflarındaki emtia ile dava konusu marka kapsamındaki 30.01 ila 30.14 alt sınıflarındaki emtianın ve dava konusu marka kapsamında bulunan 43.01 alt sınıfındaki hizmet ile 30.01, 30.03, 30.09, 30.12 alt sınıfındaki emtiaların ilişkili olduğu ve bu emtialar arasında ayniyet olduğu, 30.15 pekmez emtiası ile davacı markası kapsamında bulunan 30. sınıf emtialar arasında, anılan ürünlerin gıda ürünü olması, birbirine yakın reyonlarda aynı raflarda satışa sunulması, aynı tüketici kesimine hitap ettiği, tüketicisinin ürünü alma aşamasında harcadığı zaman ve inceleme süresinin kısıtlı ve kısa olması, aynı ya da benzer tüketim ihtiyacına cevap veren ürünler olması hususları birlikte nazara alındığında, pekmez emtiasının ortalama düzeyde tüketicisi nezdinde davacı markası kapsamında bulunan emtialar ile arasında benzerlik olduğu, markalar arasındaki işitsel benzerliğin, görsel farklılığa rağmen tüketiciler nezdinde aynı ürün ve hizmetlerde iltibasa sebebiyet verebileceği, markalar arasında benzerlik bulunduğu, davacı tarafın “…” ibaresi üzerinde belirtilen mal ve hizmetlere dayalı olarak 556 sayılı KHK’nın 8/5 maddesine göre önceye dayalı sınai hakkının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı adına tescilli 2011/21384 sayılı “…” ibareli markanın tescilli olduğu 30. sınıfın tamamı ve 43. sınıftaki, “yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı taraf vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, alınmadığı anlaşılan 35,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.