Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1498 E. 2018/7066 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1498
KARAR NO : 2018/7066
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25.10.2016 tarih ve 2016/375 E. – 2016/690 K. sayılı kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nce verilen 31/01/2017 tarih ve 2017/33-2017/36 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının, kendisine ait … Bankası A.Ş. Kütrün Şubesindeki hesabından … Bankası A.Ş. … Şubesine, 01/04/2015 tarihinde 5.000 TL ve 50.000 TL, 02/04/2015 tarihinde 35.000 TL olmak üzere toplam 90.000 TL’yi internet üzerinden EFT işlemiyle gönderdiğini, alıcı olarak 0303292 hesap numarasıyla birlikte “… Otomotiv’” olarak belirlediğini, ancak paranın başka kişiye ödendiğini, davalı bankanın hesap numarası ile alıcı ismi örtüşmemesi halinde gönderilen parayı davacıya iade etmesi gerekirken, başka bir kişiye ödeme yapması nedeniyle meydana gelen zarar olan 90.000,00 TL’nin 02.04.2015 tarihinden, olmadığı takdirde ihtarnameye cevap tarihi 07.08.2015 tarihinden, bu da kabul edilmediği taktirde dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu üç havalenin de banka şubesine eş zamanlı olarak ulaştığını, … nolu hesap sahibinin … isimli ticari müşteri olduğunu, … Otomotiv firmasının şahıs firması olduğu ve yetkilisinin … olduğunu, banka sisteminde isim eşleşmesi sağlanamadığından üç EFT işleminin de ilk etapta havuzda bekletildiğini, bunun üzerine EFT alıcısı olarak ismi geçen … ile görüşüldüğünü, işlem fişleri üzerine yazılı onayı alınarak … nolu … hesabına alacak olarak kaydedildiğini, … ’ın … … annesi olduğunu, davalı bankanın gerekli araştırma yaparak ödeme yaptığını, davacının dava açmakta kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, EFT alacaklısının … Otomotiv olarak yazılı olduğu, … Otomotiv unvanlı firma sahibinin
… olduğu, adı geçen şahsın … annesi olduğu, alıcı ismi … şeklinde yazılmışsa da adı geçen şahsın iki isimli olduğu, EFT bedellerinin … yazılı muvafakat alınarak … Otomotiv sahibi … hesabına alacak kaydedildiği, banka işleminde hata olduğu iddia edilmişse de, esasen gönderilen EFT’nin muhatabına ulaştırıldığı, davacının dava konusu talebinde iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, ihtarnameden sonra banka tarafından ödeme yapıldığına ilişkin bir iddia bulunmadığı, EFT ile gönderilen tutarların aynı tarihte (01-02/04/2015) banka tarafından gerekli araştırma yapılarak ve EFT alıcısının da muvafakatiyle alıcı hesabına aktarıldığı, davacı ihtarnamesinin 13/07/2015 tarihli olduğu, bu tarihte gönderilen paranın çoktan alıcının uhdesine geçtiği, sonuç itibariyle paranın doğru kişiye ödenmesinden sonra bu şekilde geri istenmesinin hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde bulunduğu, davanın hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.