Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1476 E. 2019/975 K. 07.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1476
KARAR NO : 2019/975
KARAR TARİHİ : 07.02.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen …/…/2016 tarih ve 2014/511-2016/550 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 05.02.2019 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. … ve ihbar olunan vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davacılardan….’nin davalıya ait meyve suyu konsantresini gemi ile konteynerler içinde taşımayı üstlendiğini, davalının meyve suyu bidonlarını tahsis edilen konteynerlere kötü istif etmesi ve kalitesiz olması nedeniyle taşıma sırasında dökülüp konteyner ve geminin hasarlandığını, davacı sigorta şirketinin bu hasar nedeniyle ….000 USD ödediğini, 600 USD hasar bedelinin davacı sigortalı üzerinde kaldığını, davacı taşıyanın ayrıca geminin temizlenmesi için 62.895,59 DM harcama yaptığını belirterek, bu tutarların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, taşıyanın yüklemeye nezaret yükümlülüğünü yerine getirmediğinden kusurlu olduğunu, zararın abartılı ve kanıtlanmaya muhtaç olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, konteyner hasarının ve oluşan masrafın sebebinin eşyanın konteyner içine gereği yüklenmemesi olduğu, uyuşmazlığa konu konişmentoda, konteyner içi yükleme, istifleme ve sayımın yükletene ait olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile ….000,00 … Dolarının …/08/1999 ödeme tarihinden itibaren yıllık %… oranında faiz
uygulanmak sureti ile fiili ödeme tarihindeki TL kur bedelinin davalıdan alınıp 1 nolu davacıya verilmesine, 600 … Dolarının …/08/1999 ödeme tarihinden itibaren yıllık %… oranında faiz uygulanmak sureti ile ödeme tarihindeki TL kur bedelinin davalıdan alınıp … nolu davacıya verilmesine, 36.498,… … Markının 22/02/2000 ödeme tarihinden itibaren yıllık %6.50 oranında; ….169,40 … Markının 22/04/1999 ödeme tarihinden itibaren yıllık %6.50 oranında faiz uygulanmak sureti ile fiili ödeme tarihindeki TL kur bedelinin davalıdan alınıp … nolu davacıya verilmesine, yargılama sırasında davalı tarafından … 1. İcra Müdürlüğü’nün 2003/3766 esas sayılı takip dosyasından 8140777 nolu bloke çek ve ibraname karşılığı yapılan 108.436.400.000,00 (Eski TL) ödemenin infazda dikkate alınmasına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Dairemizin 2012/6770 Esas 2012/8839 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davacılar vekilinin ….08.2004 tarihli ibranamede ve icra dosyası zaptında tek taraflı olarak, sulhden söz etmiş olmasının, tarafların asıl uyuşmazlık konusunda da sulh oldukları anlamına gelen bir beyan değil, aksine icra dosyasındaki ödenmesi gereken borç miktarında haricen nakden ödeme konusunda uzlaşıp sulh olduklarına ilişkin bir beyan olmasına, davanın konusu olan uyuşmazlığı sona erdirdiklerine dair iki taraf vekilinin de imzasını içeren bir sulh sözleşmesi olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
(…) Dava, deniz taşıması sırasında meydana gelen konteyner ve gemi zararının tazmini istemine ilişkindir.
Dairemizin 2005/1970 Esas 2005/3429 Karar sayılı ilamında, dosyada mevcut sörvey raporlarının zararın nedeni konusunda birbirine çelişik değerlendirmeler içerdiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ile aynı olayla ilgili taşımaya konu emtianın nakliye sigortacısının görülmekte olan davanın davacısı donatan aleyhine açtığı rücuan tazminat istemine ilişkin … Asliye 1.Ticaret Mahkemesi’nde görülen 1999/979 Esas sayılı davada alınan ….02.2001 tarihli bilirkişi raporunun da aynı konuda çelişki taşımakta olduğu, davalı yanın yargılama sırasında alınan ek rapora itirazı sırasında sözü edilen diğer davada alınan rapora dayanmış bulunması, sörvey raporlarında ve iki ayrı davada aynı olayda meydana gelen zararın nedeni konusunda çelişkili açıklamalar yapılmış olması karşısında, zararın konteynerlerin gemiye bağlanarak sabitlenmesi konusundaki yetersizlikten mi, yoksa konteynerlerin içine yerleştirilen meyve suyu bidonlarının niteliği ve istiflenmelerindeki hatadan mı kaynaklandığı konusunda aralarında konunun uzmanı uzakyol kaptanı da bulunan bilirkişi kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak, zararın meydana gelmesindeki tarafların kusur oranı saptanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, alınan bilirkişi raporunda dosyada mevcut 03.02.1999 tarihli sörvey raporu, ….06.1999 tarihli Enstitü raporu, … Asliye 1.Ticaret Mahkemesi 1999/979 Esas 2001/1138 Karar sayılı dosyada yer alan bilirkişi raporu, 27.07.2006 tarihli bilirkişi raporu özetlendikten sonra, raporlar arasındaki çelişkiyi giderici mahiyette herhangi bir değerlendirme ve açıklama yapılmaksızın konteyner hasarı ve masrafın sebebinin eşyanın konteyner içine yüklenmesi, istifi ve bağlamasının gereği gibi yapılmamasından kaynaklandığı ve …. yer alan ”…. load, stow and count” kaydından uyuşmazlıkta konteyner içi yüklemenin davalı tarafından yapıldığı, bu sebeple oluşan konteyner hasarı ve masraftan davalının sorumlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, Dairemiz bozma ilamında belirtildiği şekilde raporlar arasındaki çelişkiyi giderici nitelikte olmayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
(…) Kabule göre, mahkemece, kararın hüküm fıkrasının (…) nolu bendinde ”Yargılama sırasında davalı tarafından …. 1. İcra Müdürlüğü’nün 2003/3766 esas sayılı takip dosyasından 8140777 nolu bloke çek ve ibraname karşılığı yapılan 108.436.400.000,00 (Eski) TL ödemenin infazda dikkate alınmasına,” karar verilmiştir.
Ancak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 40. maddesinin ikinci fıkrasında ” (Değişik ikinci fıkra: …/…/2005-5311/7 md.) Bir ilâm hükmü icra edildikten sonra bölge adliye mahkemesince kaldırılır veya yeniden esas hakkında karar verilir ya da Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. ” düzenlemesi yer almakta olup, anılan maddede gösterilen prosedür işletilmek suretiyle icranın iadesi mümkün olup, mahkemece ödemenin infazda dikkate alınacağına dair karar verilmesi de doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (…) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (…) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, takdir olunan ….037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.