Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1427 E. 2019/1194 K. 14.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1427
KARAR NO : 2019/1194
KARAR TARİHİ : 14.02.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/07/2015 gün ve 2014/190 – 2015/520 sayılı kararı bozan Daire’nin 22/…/2016 gün ve 2015/13759 – 2016/9793 sayılı kararı aleyhinde davalı … vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi …… ile davalı …’in 11.04.1997 tarihinde davalı şirketi kurduklarını, davalı şirketin murisin adına kayıtlı olan kalsedon madenine ait ruhsatı rödovansçı olarak işlettiğini, muris ile davalı …’in ….07.1997 tarihinde evlendiklerini, müvekkillerinin murisin ilk evliliğinden olma çocukları olup, murisin evlendiğinde 68 yaşında olduğunu, murisin tüm mal varlığının ölüm tarihi olan 06.03.2005 tarihine kadar kademeli olarak davalı …’e aktarıldığını, davalı şirketin kuruluş sermayesinin 500,00 TL olup, bunun 495,00 TL’sinin murise, 5,00 TL’sinin de davalı …’e ait olarak kurulduğunu ancak kuruluştan kısa süre sonra 18.03.1997 tarihli düzeltme beyannamesi ile muris ve davalı …’e vekaleten ….’nın şirket hisseleri üzerinde değişiklik yaptığını, sermayenin 475,00 TL’sinin murise, …,00 TL’sinin davalı …’e ait olduğunu bildirerek bu hususu tescil ettirdiğini, anılan şahsın vekaletnamede olmayan bir yetkiye dayanarak yaptığı sermaye payını değiştirme işleminin geçersiz olduğunu, sonraki tarihlerde yapılan hisse devir sözleşmelerinin ve buna bağlı olarak alınan ortaklar kurulu kararlarının da geçersiz bulunduğunu, muris adına atılan imzaların sıhhatinin şüpheli olduğunu, murisin eşi olan davalının etkisi ve azmettirmesi ile çocukları olan davacılardan şirket hisselerini kaçırma amacıyla gerçekte hiçbir bedel almadan devir işlemlerini gerçekleştirdiğini, hisse devirlerinin geçersiz olması nedeniyle alınan sermaye artırımına ilişkin kararın da geçersiz olduğunu, murisin davalı …’e yaptığı maden ruhsatının devrine ilişkin işlemin de muvazaalı olup, murisin tüm mal varlığının davalı … tarafından bedelsiz olarak iktisap edildiğini ileri sürerek, yapılan tüm devir işlemlerinin muvazaa ve sahtelik nedeniyle geçersizliklerinin tespiti ile iptaline, davacılardan herhangi biri üzerine maden ruhsatının hükmen tesciline, madene ve şirkete kayyum tayinine, bu talepler neticesi oluşacak duruma göre davalı şirketin 50.000,00 TL’lik sermayesinin 49.500,00 TL’sinin muris … … …’e, 500,00 TL’sinin davalı …’e aidiyetinin tespiti ile bu kapsamda davacılara intikal eden hisselerin hükmen tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalı şirketi murisle birlikte kurduklarını, şirketin maden işletme ruhsatının Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğünün izniyle devraldığını ve işlettiğini, madenle ilgili tüm ruhsat harçları madencilik fon payları, çalışan işçilerin giderlerinin kendisi tarafından karşılandığını, şirkete para desteği, işyeri tahsisi yaparak şirketi büyüttüğünü, davacıların iddia ettiği hiçbir muvazaalı işlem yapmadığını, pay devirlerinin gerçek ve bedelleri ödenerek yapıldığını, bu hususun resmi noter sözleşmeleri ile sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 1998 yılında ve 2004 yılında noter huzurunda yapılan hisse devir bedellerinin nakden ödendiğinin noter belgesinde yazılı olduğu, davalı … Gerçi’nin murise nakden ödeme yaptığı ididasında bulunmuş ise de sunmuş olduğu makbuzların 1999 ve 2001 yılına ait olduğu, noterde yapılan hisse devir sözleşmelerini kapsamadığı, anılan banka dekontları üzerinde ödemenin niçin yapıldığının yer almadığı, bu durumda hisse devir bedeli için yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, … tarafından şirket işlerinde çalıştığı, şirket adına çok fazla ödeme yapıldığı iddiasında bulunulmuş ise de …’in şirkette hissedar olduğu, bu nedenle şirket işleri için ödeme yapmasında herhangi bir sakınca olmadığı, şirket adına yapmış olduğu çalışmaların karşılığının şirketten tahsil edilmesi gerektiği, yapmış olduğu bu ödemelerin ve çalışmaların devredilen hisse bedeli karşılığı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, maden ruhsatının devrine ilişkin olarak davalı …’in murise herhangi bir ödeme yaptığını ispatlayamadığı,… Bankası’ndan …’e yapılan ödemenin madenin devri için gerekli olan harç, damga pulu masrafları olduğu, murise ruhsat devrine ilişkin ödeme yaptığına dair herhangi bir belgenin dosyaya sunulmadığı, buna ilişkin başka bir ispat vasıtasının da ibraz edilmediği, somut olayda muris muvazaasının gerçekleştiği, murisin davacılardan mal kaçırmak amacıyla hisse devirlerini ve maden ruhsatının devrini yaptığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin kuruluş sermayesi olan 500 TL’nin 475 TL’nin davacıların murisi …’e … TL’nin davalı …’e ait olduğunun kabulü ile şirketin hali hazırdaki 50.000 TL’lik sermayesinin 47.500 TL’nin davacıların murisi …’e, ….500 TL’nin davalı …’e ait olduğunun tespitine, maden ruhsatının davalı …’e devrine ilişkin işlemin iptaline, davacıların diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek bu yöne ilişkin hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar, davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuştur.
Bu kez davalı … vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı … vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı … vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,… TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/…. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalı …’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 14/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.