Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1371 E. 2018/7059 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1371
KARAR NO : 2018/7059
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.10.2016 tarih ve 2016/366 Esas-2016/458 Karar sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 14.02.2017 tarih ve 2017/109-2017/124 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ve … ‘ın müvekkili şirketin %50 hisseyle ortakları ve münferiden temsilcileri olduklarını, davalının yetkili temsilci olmasına rağmen şirketin iş ve işleyişi ile ilgilenmediğini, aksine yapılmak istenen girişim ve atılımlara engel olmaya çalıştığını, şirketin çalışma düzenini bozucu davranışlarda bulunarak şirkette kaos ortamı yarattığını, …’nun 613/2. maddesi kapsamında şirketin çıkarlarını zedeleyeci tutum ve davranışlar sergilemek suretiyle şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek, davalı …’nın …’nun 640. maddesi uyarınca müvekkili şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın iddialarının tümünün soyut ve subjektif olup, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkartılmasını gerektirecek hiçbir haklı gerekçenin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, …’nun 640/2. maddesi uyarınca ortaklıktan çıkarma kararının limited şirket genel kurulu tarafından alınabileceği, davalının şirketten çıkarılması konusunda alınmış bir ortaklar genel kurul kararının bulunmadığı, söz konusu genel kurul kararının, limited şirketler açısından genel kurulun devredilemez yetkileri arasında olması sebebiyle önemli kararlar arasında olduğu, davalının şirketten çıkarılması konusunda alınmış ortaklar genel kurul kararının, davanın ön şartını oluşturması ve davalının şirketten çıkarılması konusunda alınmış bir ortaklar genel kurul kararının bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nun 114/2, 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, genel kurul kararının varlığına ilişkin kanuni ön şart yerine getirilmeden açılan davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle, istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı yanca yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 14/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.