Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1258 E. 2018/7038 K. 14.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1258
KARAR NO : 2018/7038
KARAR TARİHİ : 14.11.2018

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen … 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05.10.2016 tarih ve 2015/69 Esas-2016/314 Karar sayılı dosyasında verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair davada … Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nce verilen 25.01.2017 tarih ve 2017/26-2017/40 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, … Limited Şirketi unvanıyla 15 yılı aşkın süredir hizmet eden müvekkili şirketin, “…” ibareli markayı 2002/32673 sayı ile adına tescil ettirdiğini, ayrıca “…” ibareli web sayfasını kurarak ve bu sayfada “…” ibareli logoyu kullandığını, davalının da “…” ibareli web sayfasında ” …” ibareli logoyu kullandığını, bu ibare ve biçimin, müvekkili markası ve logosuyla karıştırılacak derecede benzer olduğunu, davalının kötüniyetli olarak anılan web sayfasında müvekkilinin kullandığı fotoğrafları “… ” adı altında kullanarak haksız kazanç elde ettiğini, ayrıca müvekkili şirketin piyasadaki tanınmışlığını zedelediğini ve tanınmışlıktan haksız olarak faydalandığını ileri sürerek, haksız rekabet oluşturacak şekilde müvekkilinin adını kullanan davalının bu eylemlerinin önlenmesini, taklit görsellerin davalıya ait web sayfasından kaldırılmasını, kararın ilanını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkili şirketin, davacının bilgisi dahilinde davacı şirkete ait malların satımı konusunda müşteriler ile davacı şirket arasında aracılık yaptığını, web sitesinde görüntüsü olan mallardan ötürü müvekkili şirketçe herhangi bir satış yapılmadığını ve bu kapsamda gelir elde edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca davalının kullanımlarının, markasal nitelikte ve davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yaratacak nitelikte olduğu, davalının sunduğu ürün ve hizmetler ile davacının markasının kapsamında bulunan ürün ve hizmet türünün aynı ve benzer ihtiyaçları giderdiği, birbirleri yerine ikame edilebildiği, işletmesel bağlantılandırma ihtimalinin iltibas kavramı içerisine dahil edilmesi karşısında, davalının sunumunu yaptığı ürün ve hizmetlerin davacı markasının kapsamındaki ürün
ve hizmetlerle aynı tür sayılmalarının zorunlu olduğu, davalının “…” ibareli web sayfasında “…” ibareli logoyu kullanması, bu ibare ve biçimin davacı markalarıyla karıştırılabilecek derecede benzer bulunması, ayrıca davacının web sayfasındaki fotoğrafların alınıp, davalı web sayfasına aktarılarak kamuya sunulması eylemlerinin, davacının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığı anlaşıldığından davalının tecavüz teşkil eden eylemlerinin önlenmesine, tecavüzün ref’i ile tecavüz konusu unsurların kullanımının durdurulmasına, web sayfalarından kaldırılmasına, 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla isteminin reddine karar verilmiştir.
… Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesince tüm dosya kapsamı uyarınca davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 14/11/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.