Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1158 E. 2018/6873 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1158
KARAR NO : 2018/6873
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 30/06/2015 tarih ve 2014/1521-2015/608 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı şirketin davacı ile imzaladığı genel kredi sözleşmesine istinaden senet karşılığı kredi kullandığını, diğer davalıların da müşterek borçlu-müteselsil kefil olduklarını, banka müfetişlerince hazırlanan raporda davalı şirketin kullanmış olduğu kredi hesabının 31.12.1998 devre faizinin 1.000,00 TL’sinin Mehmet … , 31.03.2000 devre faizinin 2.230,00 TL’sinin Fatma Tekin’in, 29.09.2000 devre faizinin 1.620,00 TL’sinin … ‘ın hesabından karşılandığını, bu şekilde davalı şirketin hesabına usulsüz aktarılan 4.850,00 TL’nin 10.08.2002 tarihi itibariyle ulaştığı rakamın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 17.157,00 TL olduğunu ileri sürerek, 17.157,04 TL’lik alacaklarının 4.850,00 TL’sine 10.08.2002 tarihinden ihtarname tarihi olan 05.09.2002 tarihine kadar %70 faiz, bu tarihten sonra ise taraflar arasındaki sözleşmenin 41. maddesine göre bu faiz oranının %50 fazlası olan %105 oranında faiz ve BSMV ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalıların tüm kredi borcunu ödediklerini, davacı banka personelinin usulsüz işlemlerinden davalıların sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka tarafından 4.850,00 TL’nin başka hesaplardan davalı kredi borçlusunun hesabına aktarıldığına yönelik iddiada bulunduğu, bu aktarımların yapıldığının belirlendiği, davalı kredi borçlusunun hesabına para aktarılmış olması sebebiyle aktarılan para miktarı kadar borçlu lehine sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği, dava dışı … tarafından yapılan aktarmalara ilişkin belgelerin davacı banka tarafından ibraz edildiği, … ise tasfiye edilecek alacaklılar hesabından alacaklı olduğu ve bu şahsın hesabına da başka şahıslardan aktarımlar yapıldığı, dava dışı … yönünden aktarım ile ilgili belgelerin sunulmadığı ancak Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere bankaların kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede aynı veya misli olarak iade etmek ile yükümlük oldukları, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı B.K’nın 306 ve 307. maddeleri uyarınca ödünç alanın akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmış ise faizi ile birlikte iadeye mecbur olduğu, aynı Yasa’nın 472/1. maddesi uyarınca usulsüz tevdide paranın nef-i ve hasarının mutlak şekilde saklayana geçtiği için ayrıca açıklamaya gerek kalmadan saklıyanın bu parayı kendi yararına kullanabileceği, bu açıdan değerlendirildiğinde usulsüz işlem ile çekilen paraların aslında doğrudan doğruya bankanın zararı niteliğinde olduğu, bankanın hesap sahibi … ‘a ödeme yapıp yapmadığının zararın oluşumuna engel olmadığı ve davacı bankanın bu konudaki zararın tahsilini istemesine engel olmadığı, davacı bankanın usulsüz aktarımlar sebebiyle 4.850,00 TL’yi talep edebileceği, kefillerin sorumluluğunun ise geriye kalan kefalet limiti olan 809,87 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 4.850,00 TL asıl alacak, 10.593,58 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz ve 529,67 TL faizin %5 aranında BSMV olmak üzere toplam 15.973,25 TL’nin, davalı kefiller 809,87 TL asıl alacak, 325,97 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz ve faizin %5 oranında BSMV 16,29 TL olmak üzere toplam 1.152,13 TL’den sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, asıl alacak olan 4.850,00 TL’ye (kefillerin asıl alacağın 809,87 TL’sinden sorumlu oldukları gözetilerek) dava tarihinden tahsil tarihine kadar yıllık %105 faiz ve fazin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.