Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1144 E. 2019/475 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1144
KARAR NO : 2019/475
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 23/11/2016 tarih ve 2015/55-2016/774 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 15.01.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinden her an geri ödeneceği ve karşılığında yüksek faiz verileceği garantisi ile para alındığını, karşılığında tahsil fişi isimli belgenin verildiğini, taleplerine rağmen paranın iade edilmediğini, davalıların izinsiz halka arz faaliyetinde bulunduklarını, defterlerin usulüne uygun olarak tutulmadığını, yönetim kurulu başkanı olan davalının 6762 sayılı TTK’nın 336. maddesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürerek, mevzuata aykırı olarak kurulan ilişkinin hükümsüzlüğünü, 58.384,00DM (29.851,26 Euro) karşılığı 59.953,27 TL’nin en yüksek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkil şirkete para verilmediğini, davacının şirketin ortağı olmadığını, tahsilat fişi altındaki imzanın şirketi temsile yetkili kişilere ait bulunmadığını, şirket yöneticileri hakkında açılmış ceza davası olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket adına hareket eden ve makbuzda imzası bulunan …’in şirket çalışanı ve temsilcisi gibi hareket ettiği, dava konusu paranın ortaklık görünümü altında ödünç olarak alındığı, davalı şirketi temsilen hareket eden …’in farklı kişilerden aynı tip makbuzla para tahsil ettiği, buna göre …’ in davalı şirket adına hareket etmediğinin kabulünün hayatın olağan akışına uygun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 59.953,27 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamında, dosyada mevcut … TAHSİL FİŞİ başlıklı belgenin davalı şirket tarafından tanzim edilip edilmediği, bu ve benzeri belgelerin şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığı, üzerinde
bulunan seri numarasının geçerliliğinin bulunup bulunmadığı, bu şekilde düzenlenen tahsil fişlerinin başka kişilere de verilip verilmediği, davalının izinsiz halka arz faaliyeti yapıp yapmadığı, tahsil fişinde ismi geçen …’in şirketin temsilcisi gibi hareket eden bir elemanı olup olmadığı konusunda, …, TBMM raporları ve SGK kayıtları ayrıntılı olarak incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi istenmiştir.
Bu durumda mahkemece, anılan raporlar, belge ve taraf delilleri celp edilip tarafların iddia ve savunmalarının buna göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bozma ilamında belirtilen … raporları tam olarak getirtilip incelenmeden, 11.07.2003 tarihli … raporunun sadece bazı kısımları dosya arasına alınıp, davalı şirketle ilgili kısımları celp edilip incelenmeden, yine davacı tarafça bildirilen ve bozma ilamında işaret edilen TBMM raporları dosya arasına alınıp değerlendirilmeden, 14.02.2000 tarihli … raporunun sonuç bölümünde şirket yönetim kurulu başkanı … ve yönetim kurulu üyesi …. hakkında suç duyurusunda bulunulmasının uygun olacağı belirtilmiş olması nedeniyle şirket yöneticileri hakkında ceza soruşturması ya da kovuşturması bulunup bulunmadığı araştırılmadan, davalı şirket tarafından izinsiz halka arz faaliyeti yürütülüp yürütülmediği konusunda MASAK raporu bulunup bulunmadığı araştırılmadan, davalı şirketin davacının dayandığı 20.04.2000 ve 29.05.2001 tarihli “tahsil fişleri”nin ilgili olduğu dönem ve daha sonraki yıllara ait yasal defter ve kayıtlarının defterlerin ibraz ve ispat yükümlülüğü ile ilgili kurallar da gözetilerek getirtilip incelenmeden bozma sonrası sadece tahsil fişinde ismi bulunan …’in SGK kaydı celp edilip dosya üzerinden bilirkişi raporu alınmak suretiyle eksik inceleme sonucu bozma gereği tam olarak yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin faiz başlangıcı ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin faiz başlangıcı ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.