Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1135 E. 2019/473 K. 17.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1135
KARAR NO : 2019/473
KARAR TARİHİ : 17.01.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02/12/2016 tarih ve 2014/288-2016/720 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 15.01.2019 günü hazır bulunan davacı temsilcisi …ile vekili Av. … ve davalı vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait davalı nezdinde sigortalı bulunan teknenin … Limanından çalındığını, davalıya müracaat etmelerine rağmen olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediğini ileri sürerek, sigortalı bedeli olan 110.000 Euro karşılığı 267.102 TL’nin başvuru tarihinden itibaren ticari avans faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zararın teminat kapsamı dışında olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı tekneye … makamları tarafından el konulduğu, zararı doğuran olayın teminata dahil olabilmesi için Türk karasularında meydana gelmesi gerektiği, sigortalı teknenin bakım ve onarımı için … Müsteşarlığı’ndan …-… sefer izni talebinde bulunulduğu, bu hususun geminin denize elverişsiz olduğunu gösterdiği, izin belgesinde iznin sadece gündüz seyir için ve kıyıdan 3 mil açıkta seyir için verildiği, teknenin denize elverişsiz olduğu, izin belgesinden daha sonraki bir tarihte alınmış elverişlilik belgesinin bulunmadığı, gemi yolculuk başında denize elverişsiz olduğundan davalı sigortacının sigorta tazminatı ödeme borcundan kurtulduğu, mevcut durumu ile sigorta edilen teknenin limandayken çalındığı, geminin kullanım amacının ticari yat olduğu, davacının amacı dışında kaçak göçmen taşımasında gemiyi kullandığını gösteren bulgu ve belgenin dosyada bulunmadığı, davacının gerçekleştiğini iddia ettiği rizikonun hırsızlık rizikosu olduğu, davacının tekneyi 02.06.2011 tarihinde Birol Keskin isimli şahsa kiraladığı, kira sözleşmesi incelendiğinde Ekim sonu 2011 tarihinde teknenin iade edilmesi gerektiği, davacının
… limandan çıkış aldıktan sonra tekneyi … limanında kaptanlı ve gemi adamlı olarak kiracıya teslim ettiği, 02.07.2011 tarihinde tekne kaptanının kararlaştırılan yere gelmemesi üzerine geminin çalındığından şüphelenilerek Cumhuriyet Savcılığına müracaat edildiği, gemiye 04.07.2011 tarihinde … adası açıklarında el konuldu, … makamları tarafından iade kararı verilmesi üzerine davacı şirkete 11.07.2012 tarihinde iade edildiği, geminin çalındığı barınma yerinin emniyetli bir yer olmadığı veya sigorta ettirenin barınma yerinde gemiyi muhafazada kusurlu olduğunu gösteren herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, teknenin zayi olması ve hasara uğraması dışında kalan zararların sigorta teminatına dahil olmadığı, davacının teknenin … makamlarından teslim alınması için yapılması zorunlu masrafları sigorta zararı olarak talep edemeyeceği, bu gibi zararların sigorta teminatına dahil olmadığı, gemi davacıya iade edildiğinden gemide herhangi bir ziya söz konusu olmadığı, teknenin çalan kişiler tarafından kullanılması sırasında teknede meydana gelen kötüleşme neticesinde ortaya çıkan değer eksilmesinin sigorta teminatına dahil olduğu, ancak dosyada teknenin teslim alındığı sırada kötüleşmenin mevcut olduğunu gösteren herhangi bir belgenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dava, tekne sigorta poliçesine dayalı tazminat istemin ilişkindir. Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı vekili dava konusu teknenin çalındığını iddia etmekte ise de davalı vekili rizikonun hırsızlık olmayıp emniyeti suistimal olduğunu, dava konusu poliçede atıf yapılan İnstutite Yat Klozları gereği emniyeti suistimalin teminat dışı olduğunu savunmuştur. İnstutite Yat Klozları 9.2.1.4. maddesine göre hırsızlık teminat dahilinde olmakla birlikte, 21.2. maddesine göre sigortalı veya kiracının yedinde iken zorla tutma, zapt, el koyma, tutuklama, engelleme ve bunların sonuçları veya bunlara tesebbüş teminat dışıdır. Her ne kadar mahkemece, dava konusu teknenin mevcut durumu ile limandayken çalındığı, geminin kullanım amacının ticari yat olduğu, davacının, amacı dışında kaçak göçmen taşımasında gemiyi kullandığını gösteren bulgu ve belgenin dosyada bulunmadığı, davacının gerçekleştiğini iddia ettiği rizikonun hırsızlık rizikosu olduğu kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de dosya kapsamından dava konusu teknenin davacı şirket yetkilisince dava dışı … Gıda İnşaat’ı temsilen Birol Keskin’e kiraya verildiği, kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra teknenin …’tan …’ya sevki için davacı şirket yetkilisi… tarafından … Liman Başkanlığı’na yazılan dilekçede gemi adamı olarak …’in adının bildirildiği ve bu talep üzerine … Liman Başkanlığı’nın 20.01.2011 tarihli yazısı ile izin verildiği, dosyaya tercümesi ibraz edilen …Mahkemesi Ceza Kısmı 08.06.2012 tarih 520/2012 sayılı kararı içeriğinden dava konusu teknenin göçmen kaçakçılığında kullanılması nedeniyle 04.07.2011 tarihinde … Adası açıklarında tekneye el konulduğu, davacı şirket temsicisi tarafından gemi adamı olarak ismi … Liman Başkanlığı’na bildirilen …’in göçmen kaçakçılığı suçundan temyiz yolu açık olmak üzere 25 yıl ağır hapis ve 90.000 Euro para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davacı şirketin tekne kira sözleşmesi imzaladığı Birol Keskin ve davacı şirketin kaptanının tekneyi …’da teslim ettiği Şükrü Sipahioğlu hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığınca güveni kötüye kullanma suçundan soruşturma yürütüldüğü gözetildiğinde dava konusu rizikonun hırsızlık olmayıp İnstutite Yat Klozları gereği teminat dışı sayılan emniyeti suistimal olduğu nazara alınarak davanın anılan değişik bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece olaya uygun düşmeyen yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de sonucu itibariyle doğru olan hükmün HMK’nın 370/4 maddesi gereğince değişik bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Ayrıca, davanın reddine karar verilmiş olmasına ve davalı kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen davalı yararına hüküm tarihinde geçerli AAÜT uyarınca 21.976,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 20.171,20 TL vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve bu nedenle hükmün davalı yararına düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi yazılı şekilde değiştirilerek ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz istemlerinin kabulü ile kararın hüküm fıkrasının davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmındaki “…20.171,20 TL…” ibaresinin çıkarılarak yerine “…21.976,00 TL…” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş bu durumu ile ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.