Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1128 E. 2019/705 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1128
KARAR NO : 2019/705
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA

Taraflar arasında görülen davada … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 07/11/2016 tarih ve 2015/356-2016/1249 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 22.01.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı … vekili Av….ile davalılardan … vekili Av. … dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketler tarafından kurula kayıt yükümlülüğüne uyulmaksızın gerçekleştirilen halka arz ve satış sonucu satılan kısmın karşılığı yabancı paranın …/03/2002 tarihli efektif satış kuru üzerinden 4.175.735,00-TL karşılığında, halktan toplanan paraları şirket hesabına geçirmeyen …. Yönetim Kurulu başkanı … ve….’dan bu paraların şirkete iadesi talebiyle 2499 sayılı … madde 46 hükmüne istinaden tespit davası açıldığını,… Holding’de …. çerçevesinde …/02/2002 tarihinde yapılan bağımsız denetim sonucu, holding bünyesinde herhangi bir ticari ve sınai faaliyet olmadığı, davalı….’ın …. Tekstil’in merkezi olan bir büroda oturduğu, bu büroda gruba ait 8 adet şirkete dair kayıtlar bulunduğu, bunların da 2001 yılından beri herhangi bir ticari veya sınai faaliyetinin olmadığı, bu şirketin çoğunluk ortağı …’nun nerede olduğunun bilinmediği, şirketlerin 6 tanesinin öz kaynaklarının negatif olduğu, grup şirketlerinden … Holding A.Ş., … Tekstil A.Ş., …. Dokuma AŞ tarafından bastırılmış hisse senedi tahsilat makbuzu ile 1997 yılından itibaren yurtdışında yaşayan vatandaşlardan para toplandığı, bu makbuzlarda her bir hissenin değerinin 500 DM olarak belirlendiği, toplam 962 adet tahsilat makbuzunun ibraz edildiği, bu makbuzlarla; 6.211.790 DM, 2400 Avusturya Şilini, 200.000 Belçika Frangı, 123.075 …. Florini, 240.286 USD ve 798 TL toplandığının belirlendiğini, davalı grup şirketleri adına para toplama faaliyetinin şirket yöneticilerince yetkilendirilen temsilciler vasıtasıyla yürütüldüğü, holding muhasebesinde diğer emanet hesaplar kısmına 671 kişiden toplanan ….. milyon TL’nin kaydedildiği, bu rakamın …/03/2002 tarihli efektif satış kuruna göre 4.175.735,00TL olduğu, bu paraların grup şirketlerine borç verildiğine ilişkin kayıt ile
aktarıldığı, daha sonra bunun takip edilmediği, …’nun grupla bağlantısının kesilmesinden sonra Nisan 2001 döneminde holding bünyesinde takip edildiği ve grup şirketlerine verilen para miktarının 724.000,00 TL olduğunun kayıt altına alındığı, daha sonra Holding bünyesinden … Gıda A.Ş.’ye kullandırıldığı gerekçesiyle bu şirketi ….. milyon borçlandıracak kayıt yapıldığı, bunlara ilişkin bir belgenin olmadığı, esasen bu paraların tamamen davalı …’ ve…ın kontrolünde olduğu, …nun halkı ortaklığa katılmaya davet eden bir çok yazı ve yayınlarda yer aldığının tespit edildiğini, bütün bu olayların …’na aykırı olduğu, yine aynı kanunun 46. maddesi gereğince bu davayı açtıklarını, bu çerçevede bütün bu paraların şirketlere iadesini istediklerini, bunların miktarının da… Holding A.Ş. için ….529.750,00 TL, …. Tekstil A.Ş. için 636.254,00TL, … Dokuma A.Ş. için 9.731,00TL olduğunu ileri sürerek, anılan meblağların şirketlere ödenmesine karar verilmesini ve davalı şirketler tarafından izinsiz toplanan parada hak sahibi olana yatırımcılar ile alacak tutarlarının ve davalı şirketlerin ortaklık yapıları ile söz konusu şirketlere para veren kişilerin ortak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan…’ın 14.04.2008 tarihinde vefat ettiği ve geride kalan mirasçılarının da mirası reddettiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketlerden… Holding A.Ş., … Tekstil Tic. ve San. A.Ş. ve … Dokuma Giyim San. ve Tic. A.Ş. usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Davalılardan …, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı … Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. ile … Dokuma Giyim Sanayi ve Ticaret A.Ş. aleyhine açtığı davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı şirketler tarafından izinsiz toplanan parada hak sahibi olan yatırımcılar ile bunların alacak tutarlarının ve davalı şirketlerin ortaklık yapılarının tespitine dair talep ve davasının HMK’nın 114/1-h bendi ve 115. maddeleri gereğince hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceğinin tespitine dair talep ve davasının kabulü ile; davalı şirketlere para veren kişilerin ortak olarak kabul edilemeyeceğinin yani pay sahibi sıfatını kazanamadıklarının tespitine, davacının davalı Burhan Atay aleyhine açtığı davasının HMK’nın 114/1-d bendi ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının davalı … aleyhine açtığı davasının kabulü ile 4.175.735,00 TL’nin davalıdan tahsili ile bunun ….529.750,00 TL’lik kısmının davalı …Ş.’ye, 636.254,00 TL’lik kısmının davalı … Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye, 9.731,00 TL lik kısmının da davalı … Dokuma Giyim Sanayi Ticaret AŞ’ye iadesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dava, 2499 sayılı…’nın 46. maddesine dayalı tedbir, tespit ve tahsil istemine ilişkindir. Davacı … vekili dava dilekçesinde daha önce … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/142 E. 2007/829 K. sayılı dosyasında ….03.2002 tarihinde aynı taleplerle dava açtıklarını, ….08.2007 tarihinde davanın takip edilmemesi nedeniyle HUMK 409. maddesi uyarınca “davanın açılmamış sayılmasına” karar verildiğini, anılan kararı temyiz etmeleri üzerine kararın Dairemizin 08.11.2010 tarih 2009/4878 E. 2010/11361 K. sayılı ilamı ile onandığını, onama ilamının ……2010 tarihinde tebliğ edildiğini, ilk davada açılmamış sayılma kararı verildiği için aynı taleplerle tekrar işbu davanın açılması zarureti doğduğunu ileri sürerek 11.02.2011 tarihinde işbu davayı açtıklarını bildirmiştir.
Davalı … vekili, ….09.2013 tarihli dilekçesi ile davanın 2499 sayılı Kanunun 46. maddesi uyarınca hak düşürücü sürede açılmadığını, zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece hükme esas alınan ….08.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafça açılan ilk davada verilen … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/142 E. 2007/829 K. sayılı kararın Yargıtayca onanması üzerine 818 sayılı BK’nın 137. maddesinde öngörülen 60 günlük sürede tekrar açılması nedeniyle önceki davanın devamı niteliğinde olduğunu ve açılan bu ikinci davanın SPK mevzuatına göre zamanaşımına uğramadığını bildirmiş, davalı … vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde 818 sayılı BK’nın 137. maddesi hükmünün somut olaya uygulanamayacağını savunmuştur.
Mahkemece, “…davanın SPK’nın 46. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramadığı, bu davanın daha önce açılmış olan 2002/142 Esas sayılı davanın devamı niteliğinde olduğu…”gerekçesiyle davalı … hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş ise de 818 sayılı BK’nın 137. maddesinde, dava veya defi, başvurulan hakimin yetkili olmaması veya düzeltilebilecek bir biçim yanlışlığı veya zamanından önce açılmış olması sebebi ile reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı süresi dolmuşsa, alacaklının hakkını talep etmek için 60 günlük ek süreden yararlanacağı hükmü düzenlenmiştir.
HMK’nın 150/son maddesi (HUMK’nun 409.) uyarınca davanın açılmamış sayılması kararı ile, dava açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar ortadan kalkar. Yeniden harç yatırılmak suretiyle açılan yeni davada eski davanın açılması ile meydana gelmiş olan sonuçlar devam etmez.
Bu durumda mahkemece, davacı tarafça ….03.2002 tarihinde açılan ilk davada verilen “davanın açılmamış sayılması” kararı ile dava açılması ile meydana gelmiş olan tüm sonuçların ortadan kalktığı ve somut olayda BK’nın 137. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı nazara alınmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan ….037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’na verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı …’na iadesine, …/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.