Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2017/1127 E. 2018/7832 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1127
KARAR NO : 2018/7832
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ : … … 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR

Taraflar arasında görülen davada … … 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 24/11/2016 tarih ve 2016/98-2016/122 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22,420 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi Neylan Islamoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketlerden … Paz. San. Tic. Ltd. Şti.’nin “…” markasını esas unsur olarak içeren ticaret unvanını 02/10/2002 tarihinde tescil ve ilan ettirdiğini, davalının … Ticaret Odası nezdinde kayıtlı olan bir şirket olup davacı şirketlerle aynı alanda faaliyet gösterdiğini, diğer davalı şirket olan …… İth. İhr. İhtiyaç ve Gıda Mad. Paz. San. ve Tic. A.Ş.’nin ise “…” markasını esaslı unsur olarak içeren ticaret unvanını 10.12.2007 tarihinde tescil ve ilan ettirdiğini, bu davalının da müvekkili şirketlerle aynı alanda faaliyet gösterdiğini, aynı ve benzer kapsamdaki ürün ve hizmetleri müvekkili şirketler ile aynı piyasaya sunan davalıların, müvekkili şirket adına tescilli “…” ibaresinin kullanmak suretiyle müvekkillerinin marka ve ticaret unvanı üzerindeki haklarına tecavüz ettiklerini, bu yolla haksız kazanç elde ettiklerini, müvekkillerinin zarar görmesine neden olduklarını iddia ederek davalıların, müvekkillerine ait “…” markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, durdurulmasını ve men’ini, davalıların markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden tüm unsurlarının ortadan kaldırılmasını, bu kapsamda “…” markasının davalıların işyeri unvanında ve diğer tanıtım araçlarında kullanımının önlenmesini ve yasaklanmasını, “…” ibaresinin davalıların ticaret unvanından çıkarılarak ticaret sicilinden terkinini, 2.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, “…” kelimesinin değil “……” ibaresinin müvekkili şirketlerin ticaret unvanında yer aldığını, davalı şirketlerin gıda sektöründeki ticari faaliyet tarz ve yöntemlerinin davacı şirketlere benzemediğini, ticaret unvanları arasında iltibas ve yanılmanın söz konusu olmadığını, müvekkili şirketlerin ticaret unvanındaki “SMA ……” ibaresinin hiçbir şekilde davacı yanın şirket unvanını çağrıştırmadığını, ayrıca müvekkilinin internet sitesinde “…” ibaresinin kullanılmadığını internet sitesinin www.sma…….com’dan oluştuğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda, Yargıtay 11. H.D.nin 06.11.2013 tarihli 2012/6766 Esas – 2013/19806 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın temyiz itirazları ret edilerek bozma ilamına uyulmakla davalı taraf yönünden usuli müktesep hak oluştuğu göz önüne alınarak, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalı tarafın ticaret unvanından … ibaresinin çıkartılması, ticaret sicilden terkini ve kullanılmasının önlenmesi taleplerinin reddine, davalının “perakende satış mağazaları işletmeciliği” hizmeti için kullandığı “……” ibaresi ile davacılar adına aynı sınıf için tescilli “…” ibaresinden oluşan markaları arasında 556 sayılı KHK 9/1-b maddesi anlamında iltibas ihtimali bulunmakla, davalıların davacı tarafa ait tescilli … markasına yönelik tecavüzünün ve bu suretle haksız rekabetinin tespitine, markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden unsurların ortadan kaldırılmasına, … markasının davalılara ait işyeri unvanı ve tanıtım araçlarında kullanılmasının önlenmesine, maddi tazminata ilişkin dava, davacı tarafça atiye terkedildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davacı taraf lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine ve hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkeme kararının “…” ibaresinin davalılarca markasal olarak kullanımının önlenmesine ilişkin sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin olarak infazda dikkate alınacağının tabii olmasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve Yasa’ya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 512,33 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müteselsilen alınmasına, 11/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.