Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/9985 E. 2017/959 K. 21.02.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9985
KARAR NO : 2017/959
KARAR TARİHİ : 21.02.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06/12/2012 tarih ve 2012/352-2012/127 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 30.000 DM verdiğini, davalıların aynı yöntemle binlerce gurbetçiden nakit para topladıklarını, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, Kombassan Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını, davalı … ile yönetim kurulu üyesi olan diğer davalıların zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, şimdilik 7.500,00 TL’nin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, zamanaşımı defi ile birlikte davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı … vekili, husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, … 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/155 Esas sayılı dosyasında tüm sanıklar hakkında TCK’nın 104/2 maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle CMK’nın 223/8 maddesi gereği düşme kararı verildiği, davacının bu dosyada müşteki ya da müdahil olarak yer almadığı, davacının iddiasını yasaların belirlediği deliller ile ispat etmesi gerekmekte olup, iddiaların, bir başka anlatımla davacının dosyaya sunduğu davalı ile ilgisinin kurulamadığı belgelerdeki ödemelerin davalı şirket defter ve kayıtlarında yer alıp almadığı, geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığı, davalı şirketlerin izinsiz halka arzı olup olmadığı ve şirket yöneticilerinin TTK uyarınca sorumluklarının doğup doğmadığının tespitinin mutlak surette konusunda uzman bilirkişi heyeti ile davalı defterlerinin incelenmesi sonucu hazırlanacak raporda ortaya çıkacağı, bozma öncesi verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığından bu talebinden vazgeçmiş sayılacağı ve vazgeçen tarafın yeniden bilirkişi incelemesi talebinde bulunmayacağı, bir tarafa verilen kesin sürenin diğer taraf için kazanılmış bir hak doğurduğu, bilirkişi incelemesi yapılmadan da davacının talepleri konusunda bir hüküm kurmanın mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.