Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/9100 E. 2018/1895 K. 12.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/9100
KARAR NO : 2018/1895
KARAR TARİHİ : 12.03.2018

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.03.2016 tarih ve 2014/512-2016/85 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “…Hastanesi” ibareli 2010/54501 sayılı markası bulunduğunu, davalının 2012/64766 “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya itiraz ettiklerini, itirazın nihai olarak … … tarafından reddedildiğini, markaların benzer olup aralarında iltibas riski olduğunu ileri sürerek, … … kararının iptalini, davalı markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkili adına tescilli çok sayıda “…” ibareli markanın bulunduğunu, tüketiciler nezdinde özel bir yeri olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, “…” ibaresinin kimsenin tekeline verilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu hizmetlerin itiraz gerekçesi marka kapsamındaki hizmetlerle aynı/aynı tür veya benzer olmasına karşın taraf marka işaretleri benzer olmadığından aralarında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma ihtimali bulunmadığı, davacının dava konusu marka ibaresi üzerinde kazanılmış hakkı bulunmadığı, KHK m. 8/4 şartlarının oluşmadığı, davalı kurum kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, … Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulunun kararının iptali ve davalı markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Mahkemece, davalıya ait başvuruya konu marka ile itiraza dayanak davacı adına tescilli markanın emtia grupları aynı/aynı tür veya benzer olsa da, işaretler arasında 556 Sayılı KHK m. 8/1-b anlamında benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Ancak, davalı şirket başvurusu “…”, davacı adına tescilli marka ise “… HASTANESİ+ Şekil” ibaresinden oluşmakta olup, “…” ibaresi her iki markanın asıl unsurunu oluşturmaktadır. Bu durumda, 556 Sayılı KHK m. 8/1-b uyarınca, taraf markaları arasında ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzerlik olduğu dikkate alınarak bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.