Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/8853 E. 2018/1870 K. 12.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8853
KARAR NO : 2018/1870
KARAR TARİHİ : 12.03.2018

MAHKEMESİ : … 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/12/2014 tarih ve 2013/21-2014/234 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacılar vekili, davalı şirket tarafından piyasaya çıkarılan ve halen satılan “…” isimli albümde, sanatçı …’ün seslendirdiği “…” müzik eserinin söz yazarı ve bestecisinin müvekkillerinin murisi olan … olduğunu, ancak anılan albümde söz yazarı ve besteci olarak …’in gösterildiğini, daha önceki tarihlerde … ile … ve 1979 yılında yine … tarafından seslendirildiği plaklarda aynı eserin söz ve müziğinin müvekkillerinin murisine ait olduğunun belirtildiğini, ayrıca eserin Musiki Eserleri Sahipleri Grubu Meslek Birliğinde muris tarafından tescil ettirildiğini, eser için müvekkilinden izin alınmaksızın piyasaya sürülmesinin müvekkillerinin haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek anılan eserin mali haklarına müvekkillerinin sahip olduğunun tespitini, eserin izinsiz kaset, CD ve DVD olarak piyasaya sürülmesi, çoğaltılması, yayınlanması, satılması yoluyla oluşan tecavüzün refini, FSEK’in 68. maddesi uyarınca şimdilik 6.000 TL’nin faizi ile tahsilini, manevi haklara tecavüzün meni ile refini, üretim, çoğaltım ve dağıtımın durdurulmasını, nüshaların toplatılmasını, müvekkillerinden … için 5.000 TL, … için 2.500 TL, … için 2.500 TL manevi tazminatın faizleri ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Asıl davanın davacıları vekili, 09.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini FSEK’in 68. maddesi kapsamında 18.000 TL’ye çıkarmıştır.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki iddiaları tekrar ederek asıl davadaki taleplerin yanında diğer mirasçı müvekkili … için FSEK’in 68. maddesi kapsamında 3.000 TL maddi tazminatın ve 2.500 TL manevi tazminatın faizleri ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Birleşen davanın davacısı vekili 24.06.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini FSEK’in 68. maddesi kapsamında 18.000 TL’ye çıkarmıştır.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili, ses sanatçısı …’ün ….’la yaptığı sözleşme gereği 36 eser okumayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin kardeş şirketi olan … Yatırım ve Paz. A.Ş. ile …. arasında yapılan sözleşme uyarınca da tüm albümlerin çoğaltılıp piyasaya sürülmesine dair hakların Mines firmasına devredildiğini, bu sözleşmede …. tarafından ilgililere tüm telif ödemelerinin yapıldığının belirtildiğini, … Yatırım ve Paz. A.Ş’nin de sahip olduğu repertuarı müvkekiline devrettiğini, kaldı ki kardeş şirketi ile müvekkilinin birleştiğini, dolayısıyla müvekkilinin dava konusu albüm üzerinde 5846 sayılı Kanunun 80. maddesi uyarınca bağlantılı hak sahibi olduğunu, dava konusu “…” isimli eserde söz yazarı ve bestecinin MESAM kayıtlarına göre … olduğunu, müvekkilince tüm telif ödemelerinin meslek birliklerinde kayıtlı kişilere yapıldığını, yine sanatçı ….’in icra ettiği albümlerde dava konusu eserin hak sahibi olarak …’in gösterildiğini, tespit talebi de içeren davanın …’e karşı açılması gerektiğini, davacıların uzun süre sessiz kalmakla hak kaybına uğradıklarını, müvekkilinin, meslek birliği kayıtlarına göre hak sahibi görünen kişiye ödeme yaptığından ve meslek birliğinden kaynaklanan şahısta hata olduğundan FSEK uyarınca 3 kat tazminat ödemekle cezalandırılamayacağını, davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan ayrı ayrı talepte bulunulamayacağını savunarak davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 1972 yılında … ve … tarafından okunan plaklar, 1978 yılında …, 1979 yılında … tarafından okunan uzunçalarlarda davacıların murisinin eser sahibi olarak gösterildiği, üstelik davalının eserleri devraldığı …. uzun çalarında dahi eser sahibi olarak…’ün gösterildiği, sadece beyan esasına göre MESAM’da oluşturulan …’in eser sahibi olduğuna ilişkin kaydın hukuki geçerliliğinin bulunmadığı, kaldı ki MESAM’ın da sonradan kayıtlarını düzelterek murisi hak sahibi kabul ettiği, FSEK’in 11. maddesi uyarınca yasal karinenin davacıların murisinin lehine oluştuğu, aksinin davalı tarafından ispatlanması gerektiği, 2007 ve 2009 yıllarında davalının …’e ödeme yapmasının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle davacıların mali hak sahibi olduklarının tespiti ile bilirkişice bulunan 5.000 TL’nin FSEK’in 68. maddesi gereğince üç katı karşılığı 15.000 TL’nin davalıdan alınarak davacılara miras payları oranında ödenmesine, maddi tazminatın 6.000 TL’lik bölümüne dava, bakiyesine ıslah dilekçeleri tarihinden yasal faiz yürütülmesine, her mirasçı için 2.000’er TL manevi tazminatın davalıdan alınarak mirasçılara verilmesine, dava tarihinden yasal faiz yürütülmesine, fazla taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davanın davalısı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.075,51 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalıdan alınmasına, 12/03/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞIOY YAZISI

Mahkemece, dava konusu eser üzerinde mali hak sahibi olan davacının 5846 sayılı Kanun’dan doğan haklarının ihlal edildiği gerekçesiyle aynı Kanun’un 68. maddesi uyarınca iki kat telif tazminatına hükmedilmiştir. Kanun’un 68. maddesinin 1. fıkrasında eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltanların “bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını” isteyebileceği belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 66/3. maddesi gereğince mahkeme, mali haklara tecavüz halinde, “tecavüzün şümulünü, kusurun olup olmadığını, varsa ağırlığını” takdir etmek durumunda bulunduğundan ve BK’nun 43/1 maddesi de bu yetkiyi desteklediğinden, dava konusu olayda talep edilebilecek “en çok üç kat fazla ” tazminatı, tecavüzün şümulüne ve kusurun ağırlığına göre belirlemek yetkisi mahkeme hâkimine aittir. Anayasa Mahkemesi’nin 28.02.2013 tarih 2012/133 E 2013/33 sayılı kararında da FSEK’nun 68. maddesinin bu şekilde yorumlanması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda da mahkemece gerekçesi belirtilmeksizin 3 kat tazminata hükmedilmiş olduğundan onama kararına katılmıyorum.