Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/8339 E. 2018/1650 K. 05.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8339
KARAR NO : 2018/1650
KARAR TARİHİ : 05.03.2018

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ

Taraflar arasında görülen davada … (Kapatılan) …. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen …/03/2016 tarih ve 2014/142-2016/30 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin başta menşe ülke İsveç olmak üzere bir çok ülkede tescil ettirdiği “…” markasını Türkiye’de de tescil ettirmek istediğini, marka başvurusunun davalı şirket adına tescilli “…’S” markası nedeniyle 556 sayılı KHK’nin 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddedildiğini, redde itirazın inceleme aşamasında olduğunu, davalının, müvekkilinin marka başvurusuna ayrıca itiraz ettiğinin de öğrenildiğini, müvekkilinin yaptığı araştırmada davalının redde ve itiraza dayanak yapılan markayı kullanmadığının tespit edildiğini ileri sürerek 2001/2777 sayılı “…’S” ibareli markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının, ispat yükü kendisine düştüğü halde dava konusu markayı tescilli olduğu emtia yönünden 5 yıl boyunca kesintisiz olarak kullandığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle 2001/2777 sayılı markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, temyiz etmiştir.
1-Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın kullanmayan emtialar bakımından iptaline karar verilmiştir. Ancak, ….07.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin iptaline; karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14…2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
…- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (…) numaralı bette açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.