Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/8258 E. 2018/1681 K. 05.03.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/8258
KARAR NO : 2018/1681
KARAR TARİHİ : 05.03.2018

MAHKEMESİ : … 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/03/2016 tarih ve 2015/115-2016/33 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin … … A G (…) …’da yerleşik bir şirket olduğunu, dünyanın pek çok ülkesinde faaliyet gösterdiğini, dünyanın hemen her ülkesinde çok iyi bilinmekte olduğunu, otomobil ve otomobil parçaları sattığını, 360 ibaresinin müvekkili markası olduğunu, davaya konu davalı adına tescilli 2007/54226 numaralı 9. sınıfta tescilli ‘360’ ibareli markanın 5 yıllık kullanım süresi içerisinde kullanılmadığını ileri sürerek markanın 556 sayılı KHK’nin 14.madde gereğince iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin markayı tescil kapsamındaki sınıflarda kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ticari defter kayıtlarında markanın kullanımına ilişkin açıklama bulunmadığı, markaya ilişkin herhangi bir ibareye rastlanmadığı, davalı tarafından sunulan CD’de 360 markasının bir mekan ismi olarak yer aldığı ve üzerinde bu markanın bulunduğu bir hoparlör tespit edildiği ancak mahkemece izlenen CD’de markanın sadece mekan ismi olarak kullanıldığının görüldüğü, CD’lerde kayıtlı kataloglar fiziki olarak sunulmadığından delil vasfının bulunmadığı, bir an için bir hoparlör de kullanıldığı varsayılsa bile bunun başka delillerle desteklenmemesi nedeniyle ciddi bir kullanıma işaret etmediği, kaldı ki marka kapsamında hoparlörün bulunmadığı, markanın kapsamındaki ürünler için ciddi şekilde kullanıldığının kanıtlanmadığı gerekçesiyle kullanılmayan markanın iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde 556 sayılı KHK’nin 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmiştir. Ancak, ….07.2014 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarih 2013/147 esas ve 2014/75 karar sayılı
kararı ile 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinin iptaline, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14…2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
…- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re’sen BOZULMASINA, (…) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.