Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/799 E. 2017/1183 K. 01.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/799
KARAR NO : 2017/1183
KARAR TARİHİ : 01.03.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/03/2015 tarih ve 2014/965-2015/180 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … Bankası vekili, davalı … Bankası vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankalardan …bank … şubesi nezdinde bir vadesiz mevduat hesabı bir de vadeli mevduat hesabının bulunduğunu, vadeli mevduat hesabındaki paranın 45.000-TL olduğunu, 26.08.2013 tarihinde müvekkilinin davalı …bank … Şubesinde bulunan vadeli mevduat hesabı bilgisi ve rızası dışında bozularak hesabında bulunan 45.000-TL tutarın onayı olmadan vadesiz hesabına aktarıldığını, yine müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında bu hesaptan da diğer davalı … Bankası … Şubesi’ndeki müvekkiline ait vadesiz hesaba aktarıldığını, müvekkil hesabından … Bankası … Şubesi ilgili vadesiz hesaba EFT edilen paranın 26,785-TL’sinin aynı gün … isimli kişinin … Bankası A.Ş. nezdinde bulunan hesabına, 18.040-TL’sinin de yine aynı gün … isimli kişinin … Bankası … Şubesi nezdindeki hesabına aktarıldığını, müvekkilinin hesaptan yapılan para transfer işleminden, … Bankası hesabına ait … hesaptan kendisine mesaj gelince haberdar olmuş ise de, bankaya telefonla ulaşana kadar, hesabından yukarda söz konusu olan EFT ve havale işlemleri yapıldığını, müvekkilinin … Bankası Genel Müdürlüğü ve … … Şubesi Müşteri Hizmetlerine telefonla ulaşarak, bu işlemleri kendisinin yapmadığını, internet yoluyla dolandırıcılık hadisesi ile karşı karşıya kaldığını bankaya bildirdiği, aynı gün dilekçe ile … Bankası Genel Müdürlüğü’ne müracaat ederek, Bu havale ve EFT işlemlerinin kendisinin bilgisi dışında gerçekleştirildiğini, konunun araştırılarak gereğinin yapılmasını istediğini, her iki davalı bankanın da gerekli güvenlik önlemlerini almadıklarından müvekkilini zarara uğrattıklarını iddia ederek müvekkilinin banka hesaplarında bulunan 44.825- TL’ nin internet bankacılığı dolandırıcılık yoluyla üçüncü şahıslar hesaplarına aktarılarak müvekkilin zararına sebebiyet veren her iki davalı bankanın müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna, 44,825 TL zararın 26.08.2013 olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …bank vekili; … ve … isimli 3.kişilerin hesaplarına yapılan havale ve EFT işlemlerinin davacının müvekkili banka nezdindeki hesaplarından değil, davalının diğer davalı … Bankası nezdindeki hesabından yapıldığını, davacının müvekkil banka nezdinde bulunan hesabından … Bankası … Şubesi nezdindeki hesabına para gönderilmesinde davacının hiçbir zararının olmadığı gibi müvekkili bankanın da bunda hiçbir kusurunun olmadığını, hesap ekstralarına bakıldığında davacının daha öncede … Bankası … Şubesi nezdindeki hesabına para aktardığını, 26.08.2013 tarihinde internet Bankacılığı kullanılarak … Nolu IP aracılığıyla davacı … vadeli mevduat hesabı bozularak aynı şubedeki vadesiz hesabına 45.251,51 TL tutarında para transferi yapıldığını, ardından bu hesaptan davacının … Bankası nezdindeki hesabına 45,000,00 TL EFT işlemi yapıldığını, olay tarihi itibariyle müvekkili bankanın internet şubesine yalnızca kullanıcılar tarafından bilinen müşteri numarası, parola, internet şifresi ve SMS şifresi kullanılarak erişim sağlandığını, internet bankacılığı şubesine giriş için gerekli olan SMS’lerin davacının banka sistemine kayıtlı GSM hattına gönderildiğini, internet bankacılık işlemlerinin güvenli yapılabilmesi için müvekkilinin gerekli tüm önlemleri aldığını savunarak, davanın öncelikle husumet yönünden usulden reddine, davanın … ve …’e ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası vekili; müvekkili bankanın huzurdaki davada taraf ehliyeti bulunmadığını, davacının …bank … şubesi nezdindeki hesabından müvekkili bankanın … şubesi nezdindeki hesabına aktarılan ve daha sonrada bu hesaptan 3. kişi hesaplarına yapılan EFT ve Havale İşlemlerinin davacının telefonuna gönderilen tek kullanımlık şifre kullanılarak yapıldığını, davacının yalnızca müvekkili bankadaki hesap bilgilerinin değil, diğer davalı bankadaki hesap bilgilerinin de ele geçirildiğini, davacının kişisel hesap bilgilerini korumak için yeterli özeni göstermediğinden kusurlu olduğunu, olayın meydana geliş şekli incelendiğinde, davacıya mail olarak gelen zararlı bir yazılım kullanıldığı ve cihaza yüklenmesi ile zarar doğurucu olayların başladığının açık olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan …; davalı …bank vekili tarafından davanın müvekkili …’ e ihbarı talep edilmişse de; usulüne uygun bir ihbar söz konusu olmadığı gibi bankaların yapmış olduğu, bankalar arasındaki para transferinin ve hesabına yatan paranın doğruluğunu araştırmaya ihbar olunan müvekkilinin ne imkanı, ne yetkisi ne de yükümlülüğü bulunduğunu, somut olayın doğrudan davacıyı ve bankaları ilgilendirmekte olduğunu, ihbar eden bankanın hiçbir şekilde müvekkile rücu hakkının da bulunmadığını, ihbar talebinin reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; somut olayda müterafik kusurla ilgili ispat yükü kendi üzerinde olan her iki davalı bankalar, davacının şifre gibi kişisel statik bilgilerinin ve cep telefonuna banka sistemi tarafından gönderilen tek kullanımlık SMS şifresinin dolandırıcılar tarafından davacı kanalı ve ihmalkar davranış sergilemesi sonucu ele geçirildiği ya da davacının dolandırıcılarla işbirliği içinde olduğuna dair dava dosyasında somut bir delil ortaya koyamadığı, davaya konu zararda davacının müterafik kusurundan da söz edilemediği göz önüne alarak 44.825,00 TL tutarındaki davacı zararının tamamından davalı …bank ile diğer davalı … Bankası’nın sorumlu olduğu, her iki bankada işlem yapanın gerçek hesap sahibi olup olmadığı konusunda özen yükümlülükleri gereği sistemlerinde gerekli önlemleri almış olsalardı davacının …bank hesabındaki para YKB davacı hesabına transfer edilemeyecek olduğu, dolayısıyla davacı zararı doğmayacak olduğu anlaşılmakla buna göre davacı zararının her iki bankadan da müştereken ve müteselsilen tahsili gerekeceği bankalar arasındaki rücu ilişkisinin zarara uğrayan ve zararının giderilmesini talep eden davacıyı bağlamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile 44.825-TL’nin işlemin gerçekleştiği 26.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı …lar Bankası vekili, davalı … Bankası vekili temyiz etmiştir.
Dava, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Dava dosyasında davacıya gönderildiği iddia edilen SMS ve şifrelerin, davacı IP adresine gönderilip gönderilmediğinin, paranın …bank hesabından … hesabına gönderilirken SMS’ le davacının bilgilendirilip bilgilendirilmediği, buna göre her davalının sorumluluğunun belirlenmesi, maddi vakıanın tespiti konusunda ceza dosyasının getirtilerek değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yeterli inceleme yapılmaksızın karar verildiğinden eksik inceleme nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle üzere, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar lehine BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.