Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/7602 E. 2017/5750 K. 25.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7602
KARAR NO : 2017/5750
KARAR TARİHİ : 25.10.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/01/2016 tarih ve 2014/1279-2016/64 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile akdettiği taşıma sözleşmesi gereğince 2013 yılı Ocak ayından 20 Eylül 2013 tarihine kadar aracı ile davalıya hasta taşımacılığı hizmeti verdiğini, davalının icra takibine konu faturalara ilişkin alacağını ihtarnameye rağmen ödemediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine aleyhine icra takibine girişilerek 3.270,00 TL asıl alacak, 175,77 TL faiz olmak üzere toplam 3.445,77 TL alacağın tahsilinin talep edildiğini ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek davalının borca itirazının iptaline, takibin devamına ayrıca davalıdan % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı şirkete bir müddet hasta taşımacılığı servis hizmeti verdiğini ancak davacının bu hizmetinin 31/08/2013 tarihinde sona erdiğini, bu tarihten sonra davacıdan servis hizmeti alınmadığını, hizmetin sona erdiği 31/08/2013 tarihi itibariyle davacının davalı şirketten alacağının 11.879,59 TL olduğunu, davacıya 04/09/2013 tarihinde 500,00 TL nakit tediye yapıldıktan sonra kendisi ile hesap mutabakatı yapıldığını ve kalan bakiyenin 11.379,59 TL olduğu hususunda tarafların anlaştığını, 09/09/2013 tarihinde davacıya 11.379,59 TL meblağlı 23/10/2013 keşide tarihli çek verilmek suretiyle cari hesabı kapattıklarını, davacıdan böyle bir hizmet almayan müvekkilinin faturayı kabul etmediğini ve aynı zamanda kayıtlarında da yer almadığını savunarak davanın reddine, % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkete 2013 yılı Ocak ayından 20/09/2013 tarihine kadar taşıma hizmeti verdiği, davalı tarafından 2013 yılı Eylül ayı sonuna kadar olan hizmet bedelinin ödendiği, 2013 yılı Eylül ayındaki hizmet bedelinin ödenmediği, dinlenen tanık beyanları ile 2013 yılı Eylül alında 20 gün süre ile hizmet verildiğinin sübuta erdiği, davacının takip konusu 3.270,00 TL asıl alacak nedeni ile davalıdan alacaklı olduğu, davacının takip talebine konu faiz talebinden feragat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının borca itirazının kısmen iptaline, 3.270,00 TL’nin takip tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranındaki 654,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve taraflar arasında açık hesap biçiminde çalışan taşıma ilişkisinin bulunduğunun sabit olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 25/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.