YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7388
KARAR NO : 2017/3036
KARAR TARİHİ : 24.05.2017
Taraflar arasında görülen davada verilen 15/09/2015 tarih ve 2014/30-2015/424 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin markasını tescil ettirdiğini, müvekkilinin tanınmışlığından faydalanmak amacı ile davalının ibareli escil nolu markasını tescil ettirdiğini, davalının müvekkili şirketin markasını haksız ve hukuka aykırı olarak kullandığını ileri sürerek davalının marka haklarına ve haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil eden hareketlerinin tespit, men ve refine, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının tüm iddialarını sayılı davasında ileri sürdüğünü, mahkemenin baresini kullanmasının iltibas oluşturmayacağı yönünde karar verdiğini, kararın kesinleştiğini, açılan davanın öncelikle kesin hüküm yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının bölgenin adı olan kendi inhisarına almaya çalıştığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davaya konu marka ihlali iddialarına ilişkin olarak davacı tarafça daha önce açılan davanın sayılı kararı ile reddine karar verildiği, kararın onanarak kesinleştiği, dava konusu hakkında daha önce verilmiş kesin hüküm bulunduğu, KHK’nın 7/1-c kapsamına göre ibaresinin coğrafi alan adı olması nedeniyle bu coğrafî alana yakın durumda bulunan işletmelerin bu ismi kullanabilecekleri ve bu ibarenin bir kişinin inhisarına bırakılamayacağı, davacı markası ile davalı başvurusunda coğrafi yer adı olarak yardımcı unsur niteliğinde ibaresinin yer aldığı, 556 sayılı KHK’nın 8/l-b maddesi anlamında da davalının başvurusunun konusu olan işaret ve mallar ile davacıya ait markalardaki ibare ve ürünlerin benzer olmadığı ve bunun iltibasa yol açabilecek nitelikte bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına iptali ve hükümsüzlük talepli davada verilen hükmün güçlü delil niteliğinde olmasına, davalıya isnat edilen eylemlerin marka ihlali niteliğinde bulunmamasına ve tazminat gerektirmemesine göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 24/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.