Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/736 E. 2017/2013 K. 10.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/736
KARAR NO : 2017/2013
KARAR TARİHİ : 10.04.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/04/2015 tarih ve 2013/46-2015/81 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı şubeden çekmiş olduğu tüketici kredisinden dolayı 2.752,25 TL masraf ve istihbarat ücretinin haksız olarak alındığını, kredi sözleşmesinde masrafa ilişkin yükümlülüklerin banka tarafından tek taraflı olarak sözleşmeye konulduğunu, bu durumun müvekkili ile müzakere edilmediğini, aleyhine dengesizliğe sebebiyet verdiğini, böylece haksız şart olduğu sabit olduğundan 4077 sayılı kanunun 6. maddesi gereğince müvekkilinin rızası hilafına kesilen ve tahsil edilen şimdilik 2.752,25 TL’nin alınma tarihi olan 04/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının imzalamış olduğu sözleşmeye istinaden verilen krediyle ilgili dava konusu masraf ve ücretlerin bankanın hizmetleri karşılığında davalı yararına ve talebine istinaden yapılan kredilendirme işlemine yönelik olarak alınan kredi açılış ve istihbarat ücreti olduğunu, bankanın verdiği hizmetler karşılığında ücret talep edebileceğini, kredi sözleşmesinin 4. maddesinde yer alan davacı tarafça imzalanan kredi öncesi bilgi formunda yer alan masraflar kısmında kredi açılış ücreti, istihbarat ücreti, ekspertiz ücreti, tapu harcı ve deprem sigortası gibi ücretlerin olduğunun belirtildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, genel işlem koşullarını içeren taraflar arasındaki sözleşmenin tip sözleşme olduğu, davacı yan aleyhine konulan maddeye dayalı olarak 31/12/2012 tarihinde alınan 414,75TL BSMV ve komisyon masrafları ile 04/10/2011 tarihinde alınan 2.357,25 TL masrafın bankaca tahsil edilmiş olmasının genel işlem şartlarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne taleple bağlı kalınarak 2.752,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ticari kredi sözleşmesi kapsamında dosya masrafı ve istihbarat ücreti adı altında tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda açıklanan gerekçelerle taraflar arasındaki sözleşme genel işlem şartları kapsamında değerlendirilip davanın kabulüne karar verilmiştir.
1-Taraflar arasındaki 04.10.2011 tarihli sözleşme, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu yürürlükte iken imzalanmış olup, işbu kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından yapılan tahsilat da, yine 818 sayılı Borçlar Kanunu dönemine denk gelmektedir. Mahkemece, kredi sözleşmesinin genel işlem şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlük tarihinin 01.07.2012 olduğu, bu durumda kredi sözleşmesi ve dava konusu kredi kullanım ücretlerinin tahsili tarihleri itibariyle henüz yürürlüğe girmemiş olan 6098 sayılı Kanun’un genel işlem şartlarına ilişkin hükümlerinin işbu sözleşme bakımından somut olaya uygulanma kabiliyeti bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı gerekçelerle davanın kabulü doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
2-Taraflar arasındaki 31.12.2012 tarihli sözleşme ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte iken imzalanmış olup, işbu kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından yapılan tahsilat da, yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu dönemine denk gelmektedir. Mahkemece, bu kredi sözleşmesi yönünden de genel işlem şartları içerdiği gerekçesiyle davanın kabulü yönünde karar verilmiş ise de; 28.12.12 tarihli bilgilendirme formunun 4. maddesinde; komisyon, ücret, vergi, fon ve masrafların sözleşmenin 6. maddesinde düzenlendiği, bu hususta sözleşmenin davacı menfaatine aykırı olabilecek düzenlemeler içerdiğinin davacıya bildirildiği savunulmuş olup aksinin de davacı yanca iddia edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, bilgilendirme formu rakam içermese bile, alınacak masraflar konusunda bilgilendirme yapıldığının kabulü gerekip, bu aşamadan sonra 6098 s. TBK’nın 21. maddesi uyarınca içerik denetimi yapılarak, davacının davalı bankadan çektiği kredinin özellikleri de gösterilmek suretiyle bu nitelikteki bir kredi için hangi miktar ve oranda masraf ve ücret alındığının diğer bankalardan sorulmak suretiyle davalı bankanın tahsil ettiği masraf oranı ve miktarının davacı tarafın aleyhine ve onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte ve dürüstlük kuralına aykırı olarak belirlenip belirlenmediği değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi de doğru görülmeyip hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.