Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/7325 E. 2017/4774 K. 27.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7325
KARAR NO : 2017/4774
KARAR TARİHİ : 27.09.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/12/2015 tarih ve 2015/200-2015/1225 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin yapmış olduğu fabrika inşaatı sırasında 23/11/2010 tarihinde iş kazası nedeniyle… adlı işçinin hayatını kaybettiğini, ölen işçinin mirasçıları tarafından tazminat davası açıldığını, bu davada müvekkilinin 167.990 TL ödemesine karar verildiğini, bundan dolayı ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, davalı ile aralarındaki işveren sorumluluk sigortası kapsamında davalıdan talepte bulunduklarını, önceden de diğer tazminat davasını davalıya ihbar ettiklerini, ancak davalının zararın teminat dışında kaldığını iddia ederek ödeme yapmaktan kaçındığını, bunun kanuna ve poliçe genel şartlarına aykırı olduğunu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL’nin davalıya ihbar edildiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş; 10.11.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 273.580,90 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davacı ile aralarında 28/06/2010 – 28/06/2011 tarihleri arasında geçerli işveren mali mesuliyet kombine poliçesine göre limitin 200.000 TL olduğunu, poliçede taşeron firma işçilerinden kaynaklanan bir kazaya teminat verilmediğini, İşveren Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları m.1 uyarınca sadece sigortalı işverene hizmet akdi ile bağlı olanların dahil olduğunu, sorumluluk halinde ancak davacının kusuru oranında mesul olabileceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ile davalı … şirketi arasında 28/06/2010-28/06/2011 tarihleri arasında geçerli olan işveren mali mesuliyet kombine sigorta sözleşmesinin yapıldığı, …1. İş Mahkemesinin kesinleşen ilamına göre… isimli işçinin 23/11/2010 tarihinde meydana gelen iş kazası neticesinde vefat ettiği, bu kazada asıl işveren davacının %30 oranında kusurlu bulunduğu ve bundan dolayı da maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutulduğu, poliçede sigorta şirketinin sorumluluğunun genel şartlarda var olan ve işverene mutlaka bir hizmet sözleşmesiyle bağlı olma şartının, sigortalının adresi ve faaliyet alanı yazılı işyerindeki mutatişletme faaliyetleri sırasında ve poliçe süresi içerisinde SGK’ya tabi olarak çalışan personelin sadece mutat olarak yaptıkları işin ifasına bağlanarak genişletildiği, buna göre asıl işveren-alt işveren ilişkisi içinde yer alan da dahil olmak üzere mutat faaliyet alanı içinde iş yapan herkesin bu sigorta poliçesinin teminatı kapsamı içinde olduğunun kabul edildiği, iş kazasına ilişkin mahkeme kararı ve Yargıtay ilamının da esasen bu iş kazasını mutat işletme faaliyeti içinde saydığı, davalı … şirketinin söz konusu sigorta poliçesi hükümleri nedeniyle maddi tazminat limiti olan 200.000,00 TL, manevi tazminat limiti olan 100.000,00 TL miktarlarla sınırlı olarak davacıya karşı borçlu ve sorumlu olduğu, davacı şirket dava dışı vefat edenin yakınına kesinleşen ilam nedeniyle ödediği 167.990,00 TL’si maddi, 80.000,00 TL’si de manevi tazminata ek olarak avukatlık ücretleri de dahil 25.490,90 TL dava masraflarını da davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 273.480,90 TL’nin 29/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, …1. İş Mahkemesinin 2011/50 esas 2013/865 karar sayılı ilamının kesinleşmiş olmasına ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddde hükmüne göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan İşveren Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesine göre şahıs başı sigorta limiti 200.000,00 TL olup İlişik Klozlar ve Limitler başlıklı kısımda da belirtildiği üzere manevi tazminat talepleri de poliçe süresince 100.000,00 TL limit ile teminat kapsamına alınmıştır. Ancak, mahkemece manevi tazminat limitinin şahıs başı sigorta limitine dahil olduğu ve poliçenin toplam sorumluluk üst limitinin 200.000 TL olduğu gözetilmeksizin, 200.000,00 TL şahıs başı teminat limitine ek olmak üzere 100.000,00 TL de manevi tazminat teminatı olduğu, böylece toplam poliçe limitinin 300.000,00 TL olduğu sonucuna varılarak yazılı şekilde tahsil hükmü kurulmuştur. Bu durumda mahkemece poliçede belirtilen teminat limitini aşacak şekilde 278.480,90 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA; ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.