Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/7299 E. 2017/2598 K. 03.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/7299
KARAR NO : 2017/2598
KARAR TARİHİ : 03.05.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/06/2015 tarih ve 2014/271-2015/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin ekonomik ömrünü doldurmuş kalorifer kazanının değişimi işini 30.04.2013 tarihinde ihaleyle davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne verdiğini, davalının 02/05/2013 tarihinde işe başlayıp 28/06/2013 tarihinde tamamladığını ve geçici kabulün yapıldığını, kesin kabul yapılmadan bakım evresinde 25/11/2013 tarihinde meydana gelen sel afeti nedeniyle kalorifer kazan dairesinin tüm mekanik ve elektrik tesisatının hasar gördüğünü, meydana gelen zararın tespit edildiğini, sözleşme konusu işle ilgili tüm risklerin davalı … şirketince sigortalandığını, davalı sigortacının yapılan başvuruya rağmen ödeme yapmadığını hasarın sigorta poliçesi gereğince karşılanması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 18.870,00 TL zarar bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekili; sözleşmenin 14. maddesi gereği yapılacak işin sigorta güvencesi kapsamına alındığını 28/06/2013 tarihinde geçici kabul ile işin teslim edildiğini, geçici kabulden sonra sel sonucu meydana gelen hasarlardan sorumlu olmadıklarını, zararın oluşmasında kusurlarının bulunmadığını savunarak davanın reddi istemiştir.
Davalı …. vekili; dava konusu hasarın geçici kabulden sonra meydana geldiğini, genel şartların 4. maddesi gereğince inşaatı tamamlanan veya geçici kabulü yapılan yahut işverene teslim edilen veya işverence kullanılan kısımlarda doğrudan ya da dolayısıyla meydana gelecek zararların teminat kapsamında olmadığını, poliçede bakım devresi teminatı olsa da dava konusu hasar doğal afet nedeniyle meydana geldiğinden teminat kapsamnda olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sel nedeniyle oluşan zararın poliçe süresi içinde meydana geldiği, sigorta poliçesinde genişletilmiş bakım devresi ek teminatı klozunun bulunduğu, ayrıca sigorta poliçesinde sel hasarlarında sigorta şirketinin azami sorumluluğunun hasar miktarının %80’i kadar olduğu, her bir hasarda %80’lik kısım üzerinden %2 tenzili muafiyet uygulanacağının belirtildiği, teminat harici kalan %20’lik hasardan da davalı … San. Tic. Ltd. Şti’nin sorumlu olacağı gerekesiyle davanın kısmen kabulü ile 14.699,96 TL tazminatın davalı …’den, 4.049,98 TL tazminatın da davalı … San. Ltd. Şti’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve iddianın ileri sürülüş biçimi gözetildiğinde davalı … San. Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasındaki sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Şartnamesinin 9. maddedi ile sözleşmenin 14. maddesi uyarınca yüklenici davalının kati kabul tarihine kadar ihale konusu yapım işinin korunmasından sorumlu olması nedeniyle mahkemece davalı yüklenicinin sigorta şirketi tarafından karşılanmayan zararlardan davacıya karşı sorumlu kılınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …. vekilinin tüm, diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; mahkemece davanın kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi cihetine gidilmesi karşısında reddedilen talep bakımından kendisini vekil ile temsil ettiren mümeyyiz davalı yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken anılan husus nazara alınmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı …. vekilinin tüm, diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı … San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin vekalet ücretine yünelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 976,45 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı …’den alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ye iadesine, 03.05.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(M) (M)

KARŞI OY

Dava, davacı ile davalı … Ltd. Şti. arasındaki yapım işleri sözleşmesi ile davalı Meşa tarafından diğer davalı … şirketine yaptırılan All Risk Sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Mahkemece davalı yüklenicinin yaptığı işi teslim etmesi nedeniyle meydana gelen hasardan ötürü sorumluluğunun bulunmadığı fakat sigorta sözleşmesini hasarın % 80’ini karşılayacak şekilde yaptırmış olması nedeniyle hasarın % 20’sinden sorumlu olduğu gerekçesi ile bu oranlar üzerinden her iki davalı içinde dava kısmen kabul edilmiştir. Yapım işinin 28.06.2003 tarihinde tamamlanarak geçici kabulünün yapıldığı ve 25.11.2013 tarihinde sel meydana geldiği ve montaj işinin yapıldığı kazan dairesini su bastığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
1-Yapım işleri sözleşmesinin 14/1 maddesine göre yüklenici geçici kabul tarihine kadar geçen süre içinde oluşabilecek deprem, su baskını, toprak kayması, fırtına,yangın gibi doğal afetler ile hırsızlık, sabotaj gibi risklere karşı All Risk Sigorta yaptırmak zorunda olup 14/2 maddesine göre ise işin geçici kabul tarihinden kesin kabul tarihine kadar geçecek süreye ilişkin ise aynı maddenin a ve b fıkralarında gösterilen zarar ve ziyanlar yönünden genişletilmiş bakım devresi teminatını içeren sigorta yaptırmak zorundadır. Davalı yüklenici bu teminatları içeren sigortayı yaptırmış; fakat hasar bedelinin % 80’ini sigorta şirketinin karşılayacağı şekilde müşterek sigorta yaptırmıştır. Bu nedenle de Yapım İşleri Sözleşmesinin 14. maddesini ihlal etmiş olduğundan hasar bedelinin % 20’sinden davalı yüklenici sorumludur. Sözleşmede kesin kabul tarihine kadar yüklenicinin işyerini korumakla yükümlü olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle Sayın Çoğunluk görüşünün aksine mahkemenin bu gerekçe ile davalı yüklenicinin sorumluluğuna karar vermesi yerindedir.
2-Davalı … şirketine ise Montaj All Risk Sigorta poliçesi yaptırılmış isede sel baskınının geçici kabulden sonra bakım devresi içinde meydana geldiği hususu uyuşmazlık konusu olmadığından bakım devresi teminatının sel baskını nedeniyle oluşan hasarı karşılayıp karşılamadığı üzerinde durmak gerekir. İnşaat Sigortası Genel Şartları’nın Bakım Devresi Klozunun Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı III. maddesinde bakım evresinde sigortacının her türlü doğal afetler sebebiyle meydana gelen zararlardan sorumlu olmadığı kabul edilmiş, Poliçe’nin MR/004 – sayılı klozu incelendiğinde de doğal afetler sonucu meydana gelen hasarlar için de ek teminat verilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dairemizin 2013/9640 – 14540 sayılı ilamında ve yine Dairemizin 2011/919 esas – 2013/1334 sayılı kararının muhalefet şerhinde belirtildiği üzere İnşaat Sigortalarında inşaat faaliyetlerinin başladığı tarihten geçici kabulün onaylanmasına kadar devam eden süre, inşaat süresini oluşturur. Bu aşamadan sonra kesin kabule kadar geçecek süre ise teminat süresi veya bakım devresi olarak adlandırılır. İnşaat sigortasında maddi sigorta süresi, sigorta sözleşmesinde gösterilen esas inşaat süresi ile sınırlıdır. Bununla beraber müteahhidin faaliyetleri ve sorumluluğu, geçici kabulden sonra da devam eder. İnşaat sigortası sadece esas inşaat süresi için koruma sağladığından, bu süreden sonra da sorumluluğu devam eden müteahhidin, bakım devresi için sigortacı ile anlaşması ve ek prim ödemesi gerekir. İnşaat sigortalarındaki bakım devresinde sigortacı açısından risk azalmaktadır. Bu devrede poliçe all risks özelliğinden çıktığından, sadece eksikliklerin tamamlanması sırasında ve genellikle bu faaliyetlerle sınırlı olarak, müteahhit tarafından gerçekleştirilen zarar ve hasarlar güvence altına alınmaktadır. Bu nedenle bakım devresinde meydana gelen ziya ve hasarların teminata dahil sayılabilmesi için müteahhidin sorumluluğunda olan bir sebepten kaynaklanması gerekir. Doğal afetler, yangın, hırsızlık gibi nedenlerden kaynaklanan ziya ve hasarların sorumluluğu da müteahhide ait olmakla beraber, bu ziya ve hasarlar eksikliklerin giderilmesi faaliyetleri ile ilgili olmadığından, bakım devresi teminatı dışında kalır (MR 003 ve 004). Bu türden riskler için müteahhidin işletme sigortası yaptırması tavsiye edilmektedir (Yrd. Doç. Dr. Ali Ayli, İnşaat Bütün Riskler Sigortasında Riziko, … 2012, s: 149-150).
Somut olayda da işin geçici kabulünün yapıldığı ve selin geçici kabulden sonra meydana geldiği hususundan ihtilaf bulunmadığından sel nedeniyle meydana gelen hasar teminat dışı olup davacı ile davalı yüklenici arasındaki sözleşmenin 14. maddesi de bu hususu teyit etmektedir. 14. madde de inşaat süresi (bakım devresi süresini içermemektedir) içinde meydana gelecek sel, deprem, yangın gibi doğal afetler nedeniyle henüz geçici kabul yapılarak iş idareye teslim edilmediğinden yüklenicinin sorumlu olduğu kabul edilmiş ve bu nedenle de sigorta yaptırması istenilmiş isede geçici kabulden sonra doğal afetler sayılmayıp aynı madde de gösterilen iki halle sınırlı olarak yüklenicinin sigorta yaptırması gerektiği kabul edilmiştir. Poliçede, sözleşmenin bu maddesine paralel olarak düzenlenmiştir. Bu nedenle, bakım devresi içinde meydana gelen sel nedeniyle oluşan hasarın teminat dışı olduğu kabul edilerek mahkeme kararının davalı … şirketi yararına bozulması görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.