Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/6850 E. 2018/597 K. 24.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6850
KARAR NO : 2018/597
KARAR TARİHİ : 24.01.2018

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/02/2016 tarih ve 2014/295-2016/28 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin “Kuş Silueti şekli” görselinden oluşan 3, 9, 14, 18. 25 ve 35.sınıftaki ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna davalı tarafın itiraz ettiğini nihai olarak TPE YİDK kararı ile marka tescil başvurusunun bir kısım 3, 9, 14, 18. 25 ve 35.sınıftaki ürün ve hizmetler için reddedildiğini, başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan markaların bütünsel olarak analiz edildiklerinde görsel, sescil, biçimsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olmadığını savunarak YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE ve şirket vekilleri savunmalarında, başvuru konusu “Kuş Silueti şekli” ibareli işaret ile redde mesnet “MARTI/KUŞ SİLUETİ ŞEKLİ” ibareli markaların bıraktığı genel izlenimin aynı olduğunu, kapsamlarındaki hizmet ve ürünlerin de aynı tür olduğunu, iltibas doğmasının kaçınılmaz bulunduğunu savunarak davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre 3, 9, 14, 18. 25 ve 35.sınıftaki ürün ve hizmetler alıcısı/yararlanıcısı konumundaki ortalama tüketici ve yararlanıcı kitlesinin özellikle marka ve başvuru konusu işaretlerin asıl ve ayırt edici unsurlarının görsel, anlamsal ve sescil olarak ayırt edilemeyecek derecede benzer olması da göz önüne alındığında bu iki markayı ilişkilendirmesinin ve başvuru konusu markanın davalıların markalarının serisi yahut yeni bir şekilde düzenlenmiş versiyonu gibi algılanmasının kaçınılmaz olduğu, bu hâlin öteden beri kullanılan davalının markasının anılan hizmetlerden yararlananlar nazarında tesis ettiği imajın transferi sonucunu doğuracağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 166,00 TL harcın temyiz edene iadesine, 24/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.