YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/666
KARAR NO : 2017/3190
KARAR TARİHİ : 30.05.2017
Taraflar arasında görülen davada verilen 01/07/2015 tarih ve 2014/160-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2011/54875 no’lu,bareli marka başvurusuna davalı Şirket tarafından yapılan itirazın kabul edildiğini oysa, kararında belirtildiği üzere müvekkili marka başvurusu ile davalı Şirket adına tescilli no’lu, şekil” markanın esas unsurunun “gold classic” ibaresi olmayıp, redde mesnet markanın esas unsurunun ibaresi olduğunu, bu nedenle markalar arasında benzerlik ve iltibas ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin ve dünyada markasının ilk kez tarihinde Topluluk Markası olarak adına tescil edildiğini, bu tescillerden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin ” markasını maruf hale getirdiğini, markanın ilk ve gerçek hak sahibi olduğunu, davalı Şirket’in kötüniyetli olarak Tükçe anlamı olmayan, yabancı dildeki “raquel” kelimesinden “raquel gold classic” markasını türeterek 34. sınıfta tescil ettirdiğini ileri sürerek, …03/03/2014 tarih ve sayılı kararın iptali ile markanın tescil işlemlerinin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilikararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, her iki markadaki “gold classic” ibaresinin esas unsur olup, anılan ibarenin yazım şekli, görüntüsü ile tamamen aynı karaktere sahip olması nedeniyle iltibasa sebebiyet vereceğini, asıl davacı tarafın kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, her ne kadar davacı gerçek ve öncelikli hak sahipliği iddiasında bulunmakta ise de, marka tescilinde öncelik, teklik ve ülkesellik ilkesi gözetildiğinde yurtdışındaki bazı marka tescillerine dayalı gerçek hak sahipliği ve tanınmışlığa dair davacı iddialarının işbu davanın konusu ve niteliği itibariyle incelenemeyeceği, taraf markalarının kapsadığı malların aynı olduğu, davalının önceden tescilli markası “raquel gold classic” ibarelerini içermekte olup, “raquel” kelimesinin Türkçe bir anlamının bulunmadığı, uyuşmazlığın ibaresinden kaynaklandığı, bu ibarenin Türkçe karşılığının “altın klasik” olarak algılanabileceği, anılan ibarenin çekişmeli mallar yönünden doğrudan tanımlayıcı bir niteliği bulunmadığı her ne kadar davalı markasının görsel bakımdan ön planda vurgulanan esas unsuru “raquel” kelimesi ise de, “gold classic” ibaresinin de markanın bütününe ayırt edici katkı sağlayan unsurlardan olduğu, öte yandan davalının “raquel” unsurlu seri marka başvurularının ve/veya tescillerinin mevcudiyeti dikkate alındığında, dava özelinde incelenen markasında korunmak istenen esas unsurun “gold classic” olduğunun kabul edilebileceği, davacı marka başvurusunun ise, “gold classic” ibaresini esas unsur olarak içerdiği zira, markadaki şekil unsuruna rağmen, okunabilir ve telaffuz edilebilir unsur olması itibariyle öne çıkan ayırt edici unsurun görsel bakımdan da ön plana çıkarılmış olan “gold classic” ibaresi olduğu, markada diğer unsur olan “virginia blend” ibaresinin tütün ve tütün mamulleri açısından ürün vasfını açıklayıcı nitelikteki yardımcı unsur olup, ayırt edici niteliğinin bulunmadığı, başvuruda kullanılan şekil unsurunun ise belirgin kavramsal ve işitsel benzerliği, markaların bütün olarak bıraktıkları genel intiba yönünden iltibas tehlikesini ortadan kaldırmaya yetmediği, taraf markaları arasında çekişmeli tüm mallar yönünden 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.