YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6602
KARAR NO : 2018/512
KARAR TARİHİ : 22.01.2018
MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/11/2015 tarih ve 2013/26-2015/298 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242,00 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı …’nin kadın doğum uzmanı olduğunu, şirketin dershanelerinde ders anlatan, bilimsel toplantılara katılan ve seminer veren, yıllardır TUSDATA tarafından basılan ve her yıl eğitmenler tarafından güncellenen KADIN DOĞUM eserine yaptığı katkıları en son olarak 31/08/2009 tarihli sözleşme ile süresiz kendilerine devrettiğini, anılan eserin 2003 yılından itibaren birden çok yazara bedeli ödenmek suretiyle oluşturulduğunu ve FSEK 10/son madde gereğince eserin mali haklarının bu yazarları bir araya getiren müvekkillerine ait olduğunu, bir başkasının bunu yayınlaması için müvekkili ile sözleşme yapması gerektiğini, oysa davalı … ve diğer davalı TUSTİME’nin bu eseri herhangi bir izin ve sözleşme yapmadan bastıklarını, bu nedenle Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde mali hakları kullanma hakkının davacıya ait olan eserin izinsiz basımı nedeniyle 2009/322 E. ile dava açıldığını, bu davayı kazandıklarını, ancak davalı şirketin bu kitabı 2012 yılında tekrar bastığını, eylemlerine devam ettiğini iddia ederek FSEK 68. madde kapsamında telif tazminatının şimdilik 10.000,00 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkili Suat Dede ile davacı arasındaki ilişkisinin Nisan 2009 tarihinde fiilen bittiğini, davacının sunduğu 31/08/2009 tarihli sözleşmenin tarihsiz olduğunu, sonradan kurgulandığını, bu tarihin sonradan atılmasının anlam ifade etmediğini, Etik Bildirgenin sözleşme mahiyetinde olmadığını, müvekkili şirket ile diğer davalı … ile 30/09/2009 tarihinde yaptıkları telif sözleşmesi gereğince dava konusu kitapların basılıp yayınlandıklarını, herhangi bir mali hak tecavüzünde bulunmadıklarını, dava konusu eserin sahibinin Suat Dede olduğunu, davacının 2012/ baskısı için hak iddia edemeyeceğini, ayrıca dava konusu eserlerin benzemediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı … tarafından kaleme alınan ve davalı şirket tarafından yayınlanmış bulunan “Kadın Doğum I-II ” (ISSN 1309-2618 numarası ile yıl:3 Sayı: 49-50) baskı bilgilerini taşıyan iki ciltten oluşan kitabın ilim edebiyat eseri niteliğinde olduğu, bu eserin daha önce davacı tarafından yayınlanan Kadın Doğum I-II isimli kitap ile içerik olarak aynı olduğu, davacının sunduğu ayrıca Ankara 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2009/322 E. 2012/194 K. sayılı dosyasına sunulan kitaplar Yüksek Dairenin denetiminden geçmiş ve onanmış mahkeme kabulleri de göz önünde bulundurulduğunda eser sahibinin davalı … olduğu, yine bu mahkeme kararında geçerli olduğu kabul edilmiş sözleşmelere göre davacı ile davalı asil arasında 13/08/2009 tarihli kesin sözleşme başlıklı bir sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı Doç. Dr. Suat Dede Kadın Doğum ile ilgili yazarlık ve editörlüğünü yapma, bu bölümlerle ilgili tüm telif haklarının yenilenmiş edisyonlar dahil Tus -Data A.Ş’ye devrettiği, yine dosyaya sunulan etik bildirge başlıklı sözleşmenin 29. maddesinde davalı eğitmenin, açıkça ders notları ve branşıyla ilgili katkıda bulunduğu eserlerin “basma, işleme, çoğaltma, temsil, satma, yayma” ve “bu hakları üçüncü kişilere devretme haklarını” davacıya devretmeyi yükümlendiği, ileride ortaya çıkacak eserlerin sayılan telif haklarını devredeceklerini taahhüt ettiği, bu sözleşme ve taahhütlerine uygun şekilde ortaya çıktığı şüphesiz olan içerik itibariyle davacının mali haklarını devraldığı ve daha önce yayınladığı Kadın Doğum I-II kitapları aynı olduğu çekişmeli iki ciltten oluşan kitabın çoğaltma ve yayma hakkının ve mali haklarının FSEK 52. madde uyarınca davacı şirkete ait olduğu, sözleşmelerin muvazaalı olduğunu iddia edilmiş ise de davalı asilin sözleşmenin tarafı olması nedeniyle muvazaa iddiasını ispat eder yönde yazılı bir belgeyi dosyaya sunamadığı, davalı tarafından davacıya gönderilen 15/10/2009 tarihli ihtarnamesinin 5846 sayılı Yasa’nın 58. maddesi kapsamında bir cayma hakkı niteliğinde olmadığı, cayma hakkı şartların taşımadığından mali hakların davalı asile döndüğünün kabul edilemeyeceği, davalı asilin, diğer davalı tüzel kişi ile yaptığı sözleşmenin 5846 sayılı Yasa’nın 54. maddesi kapsamında geçerli olmadığı, sahip olmadığı bir hakkın devrinin mümkün olmadığı, davacının mali hakları kullanma yetkisine sahip olduğu eser niteliğindeki kitapların haksız olarak davalılarca sözleşmeye konu edilerek çoğaltılıp yayınlandığı gerekçesiyle FSEK 68. maddesi gereğince 3 kat telif tazminatı olan 20.826,00 TL’nin 28/02/2011 tarihinden itibaren değişir oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.066,96 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, 22/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.