Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/6520 E. 2017/4687 K. 25.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6520
KARAR NO : 2017/4687
KARAR TARİHİ : 25.09.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada …2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2015 tarih ve 2014/622-2015/315 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 27/01/2012 tarihinde davalı banka şubesinden 500.000,00 TL tutarlı beş yıl vadeli kredi aldığını, davacının bakiye 349.132,16 TL’yi 23/10/2013 tarihinde ödediğini, ancak davalı banka tarafından tek taraflı olarak tanzim edilen sözleşmede erken ödeme halinde bankanın mahrum kalacağı faizi talep etme hakkının belirtildiğini, bunun 4077 sayılı Kanun’un 6. maddesine aykırı olduğunu, tarafların karşılıklı olarak görüşüp kararlaştırdıkları bir madde olmadığını, kredinin 23/12/2013 tarihinde erken ödenmesi nedeniyle 23/10/2013 tarihinde davalı tarafından haksız olarak tahsil edilen 13.784,53 TL erken ödeme komisyon bedelinin 23/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 500.000,00 TL tutarlı, 5 yıllık geri ödeme koşullu genel kredi sözleşmesi imzalandığı; davacının 349.132,16 TL’yi 23/10/2013 tarihinde ödeyip bakiye borcunu kapattığı, davalı banka tarafından 13.784,43 TL erken kapatma komisyonu alındığı, anılan kredi için tüketici kredisi sözleşmeleri tanzim edildiği, ancak bu kredilere ait ödeme planlarının taksitli ticari kredi olarak düzenlendiği, davacıya krediler kullandırılırken bütün taksitli kredilerin ticari vasıfta kullanıldığı, ticari kredilerde tarafların serbestçe sözleşme yapıp, özgür iradeleri ile sözleşmenin konusunu ve koşullarını seçebilecekleri, davacıdan yapılan kesintilerin haksız şart olarak nitelendirilemeyeceği, alınan masrafların yasal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının kullanmış olduğu ticari krediler nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yukarda özetlendiği gibi davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, somut uyuşmazlık yönünden taraflar arasında akdedilen 27.01.2012 tarihli kredi sözleşmesinde davalı banka tarafından kullandırılan kredinin erken kapatılması halinde ücret alınabileceğine dair hüküm olmakla birlikte, miktar ya da oran belirtilmediğinden, mahkemece kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan, komisyon vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup, karşılaştırılarak, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 25/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.