Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/6411 E. 2018/24 K. 08.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/6411
KARAR NO : 2018/24
KARAR TARİHİ : 08.01.2018

MAHKEMESİ : … (KAPATILAN) 3.FİKRÎ VE

Taraflar arasında görülen davada … (Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08.03.2016 tarih ve 2014/108-2016/48 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22.420 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında web sitesi tasarım sözleşmesi imzalandığını, sözlü olarak kararlaştırılan sitenin projesi ve fiyatını içeren yazılı iletinin davalıya iletildiğini, KDV dahil 15.694,00 TL fiyatı kabul eden davalının 3.000,00 TL avansı müvekkilinin hesabına yatırdıklarını, müvekkili şirket tarafından davalıya gönderilen internet üzerinde yayın yapabilmesi için gerekli olan paket satın alındığında siteyi yayına açacağını bildiren iletinin davalı tarafa gönderildiğini, bu gönderimden sonra davalı yanın daha önce sözleşmede konuşulmayan bir takım yeni isteklerini müvekkiline 30/12/2013 tarihinde ilettiğini ve sitenin 31/12/2013 tarihine kadar bitirilmesini istediğini, ancak davalının isteklerinin bir günde tamamlanacak değişiklikler olmadığını, müvekkilinin 08/01/2014 tarihinde siteyi teslim almaları için davalıya ihtarname gönderdiğini, davalının kendilerine ihtarname göndererek siteyi teslim almayacaklarını ve sözleşmeyi feshettiklerini ilettiklerini ileri sürerek sözleşmenin haksız feshi nedeniyle bakiye 12.964,00 TL’nin sözleşmede kararlaştırılan %12 gecikme faiziyle birlikte, ayrıca bakiye alacağın %50’si oranında cezai şartın ve %10 avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirket tarafından talep edilen web sitesinin sözleşmede belirtilen sürede tamamlanmadığını, sözleşmenin başında bu sitenin forex işlemleri için kullanılacağının bildirilmesine rağmen tamamlandığı iddiasıyla müvekkili şirkete gönderilen web sitesinin müvekkili şirketin istek ve tercihlerine, kullanım amacına uygun olmadığını, bu nedenle feshin haklı olduğunu davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirlenen sürenin tarafların iradesi ile uzatıldığı, davalı tarafından davacıya verilen bir günlük sürenin makul olmadığı, davalıya gönderilen web tasarımının çalışmakta olduğunun belirlendiği, yine siteye içerik ekleme, silme, güncelleme işlemleri de yapılabildiğinden, ayrıca sözleşmede web sitesinin içeriğinin nasıl olacağının, hangi modülleri ve özellikleri taşıyacağının belirtilmemiş olması sebebiyle ve davacının hazırladığı web sitesi tasarımının içerik planının yapılmış olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenlerle davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu, ancak sözleşmede belirlenen süre sonunda işlemin gerçekleşmemesi nedeniyle verilen makul süreler sonunda işlem yapıldığı, bu sebeple temerrüt tarihinin net olmamasından dolayı da cezai şart uygulanmasının hakkaniyet kurallarına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 12.694,00 TL tazminatın, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacının sair taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, web sitesi tasarım sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, taraflar arasındaki uyuşmazlığa 5846 sayılı FSEK 76. maddesi uyarınca, bu Kanun’da düzenlenen hukuki ilişkiden doğan bir dava niteliğinde olmadığı, anılan Yasa hükümlerinin uygulanmasını gerektirir bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın web sitesi tasarım sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak ve cezai şart istemine ilişkin olduğu, 5846 sayılı FSEK 76. maddesi uyarınca kapsamında ve fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinde görülmesi gereken bir dava ve uyuşmazlığın bulunmadığı, dava konusu web tasarımının FSEK kapsamında eser bulunmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği ve genel mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.