Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/594 E. 2017/3213 K. 31.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/594
KARAR NO : 2017/3213
KARAR TARİHİ : 31.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 06/10/2015 tarih ve 2014/515-2015/521 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin yasaları uyarınca kurulu ve faaliyette bulunan bir şirket olduğunu, müvekkili davacının markası üzerinde 556 sayılı KHK’nın 8/3 maddesi uyarınca üstün ve öncelikli hak sahibi olduğunu dava konusu marka ile müvekkinin markası arasında iltibas tehlikesinin mevcut olduğunu, markasının ilk olarak müvekkili tarafından düşünülüp mal ve hizmetler üzerinden kullanılmaya başlanıldığını, örgün ve ayırt ediciliği yüksek bir marka olduğunu, tescilin 91 yıl öncesine dayandığını, davalı tarafın “BI-” markasını sınıftaki mallar için tescil ettirdiğini, tesciline konu marka müvekkiline ait markası ile ayniyete varacak derecede benzer olduğunu, tescil kapsamındaki emtiaların ise müvekkilinin markasının birçok ülkede tescilli olduğu ve bir çok ülke üzerinde kallanılan emtialar olduğunu, bu sebeple müvekkili şirketin köklü markasının ayniyet derecesinde benzerini tescil ettirmek suretiyle müvekkiline ait marka ile iltibas yarattığını, davalı tarafın kötüniyetli olarak müvekkiline ait markayı gasp ettiğini, bu sebeple müvekkilinin tanınmış olan bu markasının sayılı KHK’nun 8/4 maddesi gereği korunması gerektiğini beyan ederek davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, tanınmış markanın, bir şahsa veya teşebbüse sıkı bir şekilde matufiyet, garanti, kalite, kuvvetli reklam, yaygın bir dağıtım sistemine bağlı, müşteri, akraba, dost, düşman ayrımı yapılmadan coğrafi sınır, kültür, yaş farkı gözetilmeksizin aynı çevredeki insanlar tarafından refleks halinde ortaya çıkan bir çağrışım olarak tarif edilebileceğini, internet sitesinde yapılan aramada listesinde tanınmış marka, wipo koruması ve Türk koruması kapsamında davacının markasının bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının tescilsiz markasının Türkiye’de en azından ilgili sektörde tanınmış olduğunun kabul edilemeyeceği, davacının beyanıyla ve yetersiz delillerle iddianın ispatlandığını kabul etme imkanının bulunmadığını, dosya kapsamından davacının tescilsiz olarak kullandığı markasının 556 sayılı KHK m. 8/3 hükmü gereğince belli oranda ayırt edici nitelik kazandığı ve bu sebeple davacının eskiye dayalı kullanım ve öncelik hakkının bulunduğu bu nedenle davalıya ait markasında yer alan “ahşap, metal, cam ve plastik
malzemelerin ve maddelerin işlenmesi, bunlara şekil verilmesi için makineler, tanık tezgahları ve bu amaçla kullanılan endüstriyel robotlar gibi malları bakımından önceye dayalı hak sebebiyle hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, davacının markasının tanınmış marka olmadığı ve ihtilafta 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesindeki koşulların oluşmadığı, davalıya ait 2012 48604 sayılı markasının kötüniyetli marka niteliğinde olduğu ve tescil edildiği tüm emtialar bakımından kötüniyet gerekçesi ile hükümsüz kılınması gerektiği şeklinde bilirkişi raporu, raporda delillerin ele alınış biçimi, irdelenmesi ve sonucu itibariyle doğru olduğundan denetime elverişli olup davanın kabulüne tescilli markanın sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve hükğmsüzlüğe karar verilen dava konusunun 2012/48604 sayılı marka olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 31/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.