Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/5837 E. 2017/4675 K. 25.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5837
KARAR NO : 2017/4675
KARAR TARİHİ : 25.09.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/10/2015 tarih ve 2013/314-2015/505 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi … …’ın, TEB … Şubesi’nden 31.07.2012 tarihinde 20.000,00 TL Tarım Kredisi çektiğini, murisin 11/10/2012 tarihinde vefat ettiğini, sorgulamada davalı bankaca verilen cevapta 27.050,00 TL borcun bulunduğu ve hayat sigortası bulunmadığının bildirildiğini, bankadan alınan hesap ekstresinde 152,00 TL p…ın murisin hesabından poliçe primi olarak kesildiğinin görüldüğünü, davalı banka yetkililerinin müvekkillerinin murisinden poliçe bedelini tahsil ettiği halde hayat sigortası yapmamasının davalı bankayı sorumlu kıldığını ve müvekkillerinin uğramış olduğu zararı karşılaması gerektiğini, davalı bankanın hayat sigortası yapmayarak müvekkillerini kredi borcu oranında zarara uğrattığını ileri sürerek müvekkillerinin dava konusu krediden doğan tüm zararlarının davalı bankadan tahsili ile kredi masrafları olarak tahsil edilen 426,25 TL’nin müvekkillerine geri ödenmesini talep ve dava etmiş, 07/04/2014 tarihli dilekçesi ile toplam talebini 35.080,00 TL’ye yükselterek davayı ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu sözleşmeden doğan borçların ödendiğini, müşterek borçlu ve müteselsil kefil… … adına sigorta yapılmasında murisin bilgisi, rızası ve sözlü talimatı olduğunu, 65 yaş üstü birisi için sigorta yapılmasının sistemsel olarak mümkün olmadığını, ölümün akciğer kanserinden kaynaklandığı göz önüne alındığında bu hastalık bildirilmiş olsaydı zaten sigorta şirketinin bundan dolayı muafiyet uygulayacağı ve poliçe kapsamına almayacağını, bildirmemiş olmasının murisin kendi kastı ve kusurundan ileri geldiğini, muristen tahsil edilen kredi kullanım masraflarının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava kredi sözleşmesine istinaden istirdat istemine ilişkin olduğu, davalı banka … Şubesi ile davacılar murisi arasında 13/12/2011 tarihinde imzalanan 50.000,00 TL limitli Genel Kredisi Sözleşmesi kapsamında davacıya toplam 20.000,00 TL kredi kullandırıldığı, sözleşmeyi dava dışı… … ve Baki Sürücü’nün müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, banka tarafından krediyi kullanan muris … … yerine kefil… … için 20.000,00 TL vefat teminatı bulunan hayat sigortası sözleşmesi yapıldığı, 152,00 TL sigorta priminin davacıların murisinin mevduat hesabından tahsil edildiği, kefil için hayat sigortası yapılmasında kredi kullanan murisin herhangi bir menfaatinin bulunmadığı, davalı banka tarafından sigorta sözleşmesinin kefil için yapıldığı konusunda davacılar murisinin aydınlatıldığının kanıtlanamadığı, murisin ölümü üzerine kredi borcunun 28.150,00 TL olarak kefil… … tarafından ödendiği ve … 6. İcra Müdürlüğü’nün 2013/5029 sayılı dosyasıyla yapılan takipte bu miktarın kefil… … tarafından davacılardan icra takibi yapıldığı, neticesinde davacılardan tahsil edildiği, davacılar davalı bankanın kredi kullanan muris yerine kefile hayat sigortası yapması nedeniyle aleyhlerinde yapılan takipte kefile ödedikleri miktar kadar zarara uğradıkları, bu durumda sigorta teminat limiti kadar zarar olduğu yönündeki bilirkişi görüşlerine katılma olanağının olmadığı, zira, kredi borcu sigortaca karşılanmış olsaydı davacıların kefile bu miktar ödeme yapmalarının söz konusu olmayacağı, sigorta sözleşmesinin kredi kullanan muris için değil kefil için yapılmasında da davacıların herhangi bir kusuru olmadığı, bu nedenle de kefile 29/01/2014 tarihinde ödenen 33.244,87 TL tutarındaki zararın davalı banka tarafından ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tazmini gerektiği, davacıların kredi masrafına ilişkin talebi Tüketici Mahkemesi görevinde kaldığından dosya masrafı yönünden talebin reddine, istirdat istemi yönünden davanın kabulü ile 33.244,87 TL’nin 29.01.2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.703,22 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.