Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/5770 E. 2018/45 K. 08.01.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5770
KARAR NO : 2018/45
KARAR TARİHİ : 08.01.2018

MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29/09/2015 tarih ve 2014/56-2015/278 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin çikolata, bisküvi, şekerleme ve benzeri ürünlerinin üretim ve pazarlaması alanında faaliyet gösterdiğini, 2007/01274, 2008/00242, 2008/00421 sayılı tasarım ve 2009/23217, 2009/23218, 2009/23219 sayılı markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin 2013/00016-3 numaralı tasarım tescili için başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine, müvekkilinin itirazda bulunduğunu, itirazın reddine karar verildiğini, oysa ortalama tüketiciler nezdinde müvekkilleri tasarımı, markası ve fiili kullanımları ile davalının tasarımının iltibas yaratma ihtimalinin bulunduğunu, başvurunun yeni ve ayırt edici olmadığını, bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı kurum kararının iptalini, 2013/00016-3 numaralı tasarımın hükümsüzlüğü ile sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili, müvekkiline ait tasarım başvurusu ile davacının itirazına dayanak marka ve tasarımların birbirine benzer olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu tasarımın genel izlenimini yansıtan 1.1.sıra sayılı görseli ile davacı tasarım ve markalarında küçük ayrıntılarda farklılık olduğu, davalı tasarımının yeni olmadığı, yeni olduğu kabul edilse dahi bilgilenmiş kulanıcı nezdinde bıraktığı genel izlenim ile davacı tasarımları arasında belirgin bir farklılık olmaması nedeniyle davalı tasarımının ayırt edici niteliğe sahip olmadığı, sonuçta davaya konu tasarımın davacı tarafa ait 2007 01274, 2008 00242, 2008 00421 sayılı tasarım tescilleri ve 2009/23217, 2009/23218, 2009/23219 sayılı marka tescilleri karşısında yeni ve ayırt edici olmadığı ve davacının tasarım ile marka tescil belgelerinde yer alan görsellerle karıştırılma ihtimali olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, kurum kararının iptaline, tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava, … YİDK kararının iptali ve tasarım hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan HMK’nın 294 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması, tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi esastır. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır, infaz edilebilir şekilde tesis edilmesi ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun olması gerekmektedir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi, dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş ve mahkeme kararlarına güven sarsılmış olacaktır. Nitekim, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 10.04.1992 tarih ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı kararında da kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olmasının bozma nedeni sayılacağı içtihat edilmiştir.
Somut olayda mahkemece kısa kararda “1- Davanın kabulüne, 2- … YİDK 2013-T- 881 sayılı kararının iptaline, 3- 2013/00016-(3) sıra sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, 4- Kararın kesinleşmesinden sonra 554 sayılı KHK’nun 45/son hükmü uyarınca kesinleşme şerhli bir örneğinin … Başkanlığına gönderilmesine…” karar verilmiştir. Ancak, gerekçeli kararın gerekçe kısmında “…davanın kabulüne, … YİDK 2013-T-881 sayılı kararının iptaline, 2013/00016-(3) sıra sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiği ” yazılmış iken, hüküm fıkrasında “1- Davanın kabulüne, 2- … YİDK 2012-T-692 sayılı kararının iptaline” karar verilmiştir. Buna göre, gerekçeli kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında ve kısa karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmış olduğundan, kararın re’sen bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.