Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/5713 E. 2017/3258 K. 31.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5713
KARAR NO : 2017/3258
KARAR TARİHİ : 31.05.2017

Taraflar arasında görülen davada ozmaya uyularak verilen 25/05/2015 tarih ve 2015/12-2015/295 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekki arasında imzalanan 1.000.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesine müsteniden kredi kullandırıldığını, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine kredi borcunun kat edildiğini ve alacağın muaccel hale geldiğini, buna rağmen ödeme yapılmaması üzerine sayılı dosyasıyla takipte bulunulduğunu, itiraz üzerine takibin durduğunu ve eldeki davanın açıldığını ileri sürerek itirazın iptali ile %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili ekonomik krizin etkisiyle borçlarını ödeyemez hale geldiğini ve sayılı dosyasıyla iflasın ertelenmesi talebinde bulunulduğunu ve iflasın ertelenmesine karar verildiğini müvekkillerin davacının iddia ettiği gibi ana paraya değil yalnızca faize itiraz ettiklerini ve ana paraya herhangi bir itirazlarının mevcut olmadığını ve yapılan protokolle davacı bankanın alacak miktarının 749.030,60 TL, aylık faiz oranın % 1.40 olarak kabul ettiklerini, davacının davayı açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini ve %40’tan az olmamak üzere tazminat hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davaya esas icra takibinin tarihinin 26/03/2009, taraflar arasında yapılan protokolün tarihi 25/06/2009, dava tarihinin ise 23/03/2010 olduğu, takip alacaklısı davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için takip tarihi itibariyle takibinde haksız ve kötüniyetli olması gerektiği, takip tarihi olan 26/03/2009 tarihi itibariyle davacının, takip borçlusu davalılardan alacaklı olduğu hususunun takipten sonra, davadan önce yapılan 25/06/2009 tarihli protokol içeriği ile sabit olduğu dolayısıyla takip tarihi itibariyle davacının kötüniyetli olduğundan söz edilemeyeceği gibi takip tarihi itibariyle takibinde de haklı olduğu gerekçesiyle yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
../…

Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenlerden alınmasına, 31/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.