YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/5508
KARAR NO : 2017/7397
KARAR TARİHİ : 19.12.2017
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25/02/2016 tarih ve 2013/183-2016/141 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, 2007 yılında SGK ile sözleşme yapabilen bir kadın doğum dal merkezi ruhsatı almak için davalının eşine ait muayenehanenin uygun olması nedeniyle burayı adres göstererek ruhsat başvurusunda bulunmaya karar verdiğini, yönetmelik gereği ruhsat için ortağı doktorlar olan bir şirket adına müracaat gerektiğini, ortağının muayenehanesi için kurduğu Boğaziçi Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. adlı şirketin adını değiştirerek … Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. yaparak % 50’sine ortak olmak için notere gidildiğinde birtakım mazeretlerle doktor olmayan eşine ait hissesinin % 5’ini kendisine sattığını, şirketten bugüne kadar kar payı alamadığını, ortağının TTK’nın 414. m. aykırı şekilde noter çağrılı 11/03/2013 tarihli ortaklar kurulu kararına karşı çıktığını, kendisinin bilgisi ve rızası dışında davalının kendisini şirket müdürü yaptığını, noter çağrılı 06/05/2013 tarihli ortaklar kurulu kararında yine ruhsatın satılmasını istediğini ve hisse çokluğu ile satılmasına karar verildiğini yazdığını, birincisi ret edildiği halde aynı konuda tekrar ortaklar kurulu kararı alınması ve bu ortaklar kurulu toplantısına yabancı şahısların girerek üstelik karar yazmasının yasalara aykırı olduğunu, rızası dışında şirket müdürü olan ve bu yetkisini şirketin amacına ve menfaatine aykırı olarak kullanan, 6102 sayılı TTK’nın 228. m. aykırı olarak 09/08/2007’den beri kendisine kar payı vermeyen, TTK’nın 445. m. dürüstlük kuralına aykırı hareket eden, TTK’nın 414-1 m. aykırı olarak ortakları kurulu yapan, TTK’nın 621 m. aykırı olarak şirketin sağlık hizmeti vermesini sağlayan ruhsatı satarak şirketin işletme konusunu değiştirmek isteyen davalı ortağının şirkete ve kendisine zarar verdiğini ileri sürerek, 06/05/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının iptalini, şirkete kayyum atanmasını, dal ruhsatının en az %50’sinin kendisine ait olduğunun tespiti ile ruhsattan kazanılan kar payının tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya payın devrinin 31/07/2007 tarihli ortaklar kurulu kararı ile gerçekleştiğinden davacının, davalı …’ın müdür seçildiği 24/07/2007 tarihli ortaklar kurulu kararı tarihinde henüz pay sahibi sıfatını kazanmadığından kararın yasaya uygun olduğunu, davalı ortak
şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olup, yönetim organının yokluğundan veya faaliyetlerine devam edememesinden bahsetmek mümkün olmadığından şirkete kayyum tayinine yer olmadığı, şirketin işletme konusunun genişliği nedeniyle ruhsatın satılmasının TTK’nın 621. m. anlamında bir işletme konusu değişikliğine yol açmayacağından esas sözleşme değişikliği gerektirmeyeceği, dolayısıyla ruhsatın satılmasına ilişkin çoğunluk kararının TTK’nın 620. m. uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.