Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/529 E. 2017/3255 K. 31.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/529
KARAR NO : 2017/3255
KARAR TARİHİ : 31.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 05/11/2015 tarih ve 2014/1264-2015/430 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 21.242 TL’nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat poliçesi ile sigortalı bulunan satın alınan emtianın deniz yolu ile nakliyesi sırasında ıslanmak sureti ile hasar gördüğünü, dava konusu emtianın davalı taşıyana tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini ancak alıcıya teslimi sırasında ıslak ve hasarlı olduğunun tespit edilip buna ilişkin tutanak tutulduğunu, ekspertiz raporunda sigortalı emtiada meydana gelen hasar miktarının 3.943,33 TL olarak tespit edildiğini ve bu hasar bedelinin müvekkili şirket tarafından sigortalısına 12/06/2013 tarihinde ödendiğini, TTK’nın 1178. maddesi gereğince davalının taşıyıcı olması nedeniyle taşımakta olduğu yükte meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek sigortalısına ödediği 3.943,73 TL’nin TTK’nın 1472. maddesi gereğince ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taşımanın müvekkili firmanın sorumluluğunda yapıldığı beyan edilmiş ise de, 20/05/2013 tarihli faturaya göre asıl taşıyıcı ve aracının olduğunu, müvekkilinin sadece olup, sorumluluğun asıl nakliyeci firma olan isimli firmaya ait olduğunu, hasarın ambalajlama ve istiflemede meydana geldiğinin kabulü halinde de satıcının sorumluluğunun sabit olduğunu, ihbarın yasada belirlenen sürede yapılmadığını savunarak davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kanuni halef sıfatını haiz olduğu, konteynerin elverişsizliği sebebi nedeniyle meydana gelen zarardan davalı taşıyanın sorumlu olduğu, ıslanmış, ambalajları bozulmuş ve yer yer paslanmış musluk aksamı ve banyo aksesuarının amacı doğrultusunda ticaretinin mümkün olmadığı, sovtaj bedeli kullanılarak hesaplanan zarar miktarının 2.197,80 USD olabileceği, ayrıca ekspertiz raporunda da konteyner tabanının elverişsiz olduğunun belirtildiği, TTK’nın 1239/2. maddesinde “taşıyan, eşyanın haricen belli olan halini konişmentoda beyan etmeyi ihmal ederse, konişmentoda eşyanın haricen iyi halde olduğuna dair beyanda bulunulmuş sayılır” hükmü yer alıp konişmentoda buna dair bir kayda yer verilmediğinden konteynerin gemiye dış görünümü ile iyi halde teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, raporda ödeme yapılan miktarın hasar gören emtianın fatura değerinin 2.585,64 USD, sovtaj miktarının 387,84 USD olup, zarar miktarının 2.197,80 USD olduğu belirtildiği, TTK’nın 1186.madde gereğince brüt ağırlığın her bir kilogram için e sınırlı olduğunun belirtilip davacı vekili tarafından bildirilen brüt ağırlığa göre (305 kg) karar tarihi itibariyle SDR 3.9888 TL olmakla üst sınırı 4.866,33 TL olduğu ve hasar bedelinden yüksek olduğu, bu nedenle davacının sigortalısına ödediği hasar bedelinin TTK’nın 1472. maddesi gereğince rücu edilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 241,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 31/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.