Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/4860 E. 2017/2909 K. 15.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4860
KARAR NO : 2017/2909
KARAR TARİHİ : 15.05.2017

Taraflar arasında görülen davadae verilen 10/07/2015 tarih ve 2012/275-2015/322 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyanın incelenmesinde duruşma için gerekli tebligat giderinin yatırılmamış olması nedeniyle 6100 sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, davalı bankadan kasa kiraladığını, kasa kirasını düzenli olarak ödediğini, kasanın diğer kasalarla birlikte sehven açılınca içinin boş olduğunun tesbit edildiğini ve bunun da kendisine 1 yıl 6 ay 27 gün sonra bildirildiğini, kasa içinde 25.000 TL ziyneti olduğunu, bu konuda şikayetçi olduğunu ancak takipsizlik kararı verildiğini ileri sürerek zararının giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, uzun yıllar kapalı bulunan ve hareket görmeyen kasaların noter huzurunda çilingir marifetiyle açılması esnasında davaya konu kiralık kasanın da sehven açıldığını ve boş olduğunun görülerek tutanağa bağlandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, konuya ilişkin soruşturma sonucunda, çağırılan noter huzurunda kasaların çilingir huzurunda açıldığı, çilingirin yanlışlıkla müştekinin de kasasını delerek açması üzerine tutanakla içerisinde birşey olmadığının tespit edildiği, kasanın bankaca yanlışlıkla açıldığı ve hizmet kusuru bulunduğu için takipsizlik kararı verildiği, davacının şahsi ziynet eşyalarının kasaya daha önce konulmuş olduğu izleniminin edinildiği, ancak kiralık kasaya daha önce konulmuş eşyaların, davacı tarafından alınarak kasanın boşaltılmasının mümkün olduğu, kiralık kasanın noter ve banka yetkilileri huzurunda açılmadan önce davacı dışındaki kötü niyetli kişilerce de bir şekilde boşaltılmış olabileceği, 07.05.2007 tarihinde kasanın sehven değil, boş olduğunun tespiti için bilinçli olarak da açılmış olabileceği gibi kiralık kasanın, 07.05.2007 tarihli tespit sırasında görevlilerin bir anlık ihmali ve bir boşluk sırasında boşaltılmasının da ihtimal dahilinde olduğu, bunun kanıtlanmasının mümkün olmadığı, davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kiralık kasa sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında 18.02.1986 tarihli imzalandığı, davacının kiralık kasa ücretini düzenli olarak ödediği, davalı banka tarafından 05.05.2007 tarihinde davacıya ait kiralık kasanın sehven açıldığı ve kasanın boş olduğuna dair noter huzurunda tutanak tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı, davalı bankadan kasa kiraladığına ve
…/…

kasanın da davacının izni dışında açıldığı sabit olduğuna göre, mahkemece sözleşmenin kendine özgü niteliği de nazara alınarak, davacının sosyal durumu itibariyle kasada nelerin olduğuna dair davacıya açıklama yaptırılıp varsa kanıtları toplanmak suretiyle, iddia edilenler çerçevesinde kasada nelerin bulunabileceği uzman bilirkişiden de yararlanılıp değerlendirilerek buna göre bir hüküm kurmak gerekirken, yazılı olduğu şekilde sözleşmenin kendine özgü niteliğine ters düşen bir gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.