Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/4670 E. 2017/3015 K. 24.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4670
KARAR NO : 2017/3015
KARAR TARİHİ : 24.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … (…) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/07/2015 tarih ve 2014/465-2015/365 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, … San. Tic. Ltd. Şti. isimli şirketin %25’inin … uyruklu davacı müvekkiline, kalan diğer hisselerin ise aynı nispette …, … ve …’e ait olduğunu, diğer davalılarca … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/372 sayılı dosyası ile şirkete kayyım tayin edildiğinin öğrenildiğini, sonrasında davalılarca kayyım kararının kaldırılarak şirkete … ve …’in temsilci olarak atandığını, davalı …’ın şirketin temsil yetkisini alarak şirkete ait taşınmazları piyasada satışa çıkardığını, şirkete ait taşınmazların ne kadarının satıldığının ve şirketin ne kadar borçlandırıldığının bilinemediğini, davacının, şirket hissedarı olmasına rağmen, yokluğunda ve bilgisi dışında bildirim yapılmaksızın yönetimde değişikliğe gidilmesi ve temsilci değişikliğinin yapılmasıyla ve şirkete ait taşınmazların satılmasından dolayı davacının mağdur edildiğini, davacı …’ın mevcut tüm temsil yetkisinin kaldırılması ve tüm hissedarlara şirketi ortak imza ile temsil yetkisi verilmesi yada şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/372 Esas 2012/66 Karar sayılı dosyası ile dava açıldığını ve şirkete kayyım atandığını, bu konuda verilmiş kesin hüküm olduğunu, davanın kesin hüküm nedeniyle reddinin gerekli olduğunu, uzun süredir müdürsüz kalan, kayyım ile yönetilen ve hatta temsilcisiz kalan dava konusu şirketin vergi borçlarını dahi ödeyemediğini, tekrar şirkete karşı kayyım atanmasının hukuki haklı bir yararı olmayacağından davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının % 25 ortağı olduğu … Ltd. Şti’ye kayyım atanmasına yönelik açılan bu davada, kayyım atanması istenen şirketin ticaret sicil kaydı incelendiğinde 4 tane ortağının olduğu, % 25 hissesinin davacıya, % 25 hissesinin davalı …’a, % 25 hissesinin davalı …’e, % 25 hissesinin davalı …’e ait olduğu ve kurucularının da bu kişiler olduğu, şirketi temsile yetkili müdürün davalı … olduğunun görüldüğü, şirket defterlerini dosyaya sunması için davalı …’a süre verildiği ancak davalının, şirketi temsile yetkili müdür olduğu ve istenen defterleri sunma yükümlülüğü olduğu halde üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediği, dosyadaki toplanan diğer deliller kapsamında dava konusu şirkete kayyım atanması kanaati hasıl olduğu, davacı tarafın kayyım adayı olarak …’yi bildirdiği, davalılardan … ve … vekilinin de bu kişinin kayyım olarak atanmasını talep ettiği, davacı ve iki davalının, kayyım atanmasına yönelik talepleri pay ve paydaş çoğunluğunu oluşturduğundan bildirdikleri kişi olan …’nin şirkete kayyım olarak atanması gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı … vekili temyiz etmiştir.
Davacı, davalı …’ın şirketi temsil yetkisi alarak şirkete ait taşınmazları piyasada satışa çıkardığını, şirkete ait taşınmazların hangilerinin satıldığının bilinmediğini, davacı ortağın bilgisi dışında bildirim yapılmaksızın şirket yönetiminde değişikliğe gidildiğini ve temsilci değişikliği yapıldığını iddia etmiştir. Mahkemece kayyım atamanın haklı gerekçeleri belirtilmemiş, sırf diğer ortak davalıların beyanlarına göre pay ve paydaş çoğunluğu oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde 3. kişi kayyım olarak atandığı gibi, kayyımın davalı müdürün yanında mı kayyım olarak atandığı, müdürün yetkilerinin kaldırılıp kaldırılmadığı, kayyıma hangi konuda ve ne kadar süre ile yetki verildiği de kararda yer almamıştır. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 24/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.