Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/439 E. 2017/3217 K. 31.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/439
KARAR NO : 2017/3217
KARAR TARİHİ : 31.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 30/09/2015 tarih ve 2014/386-2015/191 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalınınibareli markalarını mesnet göstererek yaptığı itirazın tarafından reddedildiğini, oysa söz konusu marka başvurusu ile müvekkilinin tescilli markalarının birbirine benzediğini, aralarında iltibas tehlikesinin bulunduğunu, ayrıca başvuru konusu markanın kapsadığı mal ve hizmetler ile davacı markasının içerdiği mal ve hizmetlerin aynı olduğunu belirterek kararının iptaline başvuru numaralı markasının tescil edilmişse hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin başvurusunun davacı markası ile karıştırılabilecek veya ilişkilendirilebilecek derecede benzer markalar olmadığını, davacının müvekkilinin tescille ilgili yaptığı başvuruda kötüniyetli olduğunu gösteren kanıtlar sunamadığını, başvuru ve itiraza gerekçe gösterilen markaların görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer bulunmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı markaları ile davalı başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, tüketicinin markaların birbirinden farklı markalar olduğunu algılayabileceği, bunun sonucunda davacının markalı ürünlerini satın almak isterken davalının başvuru konusu işareti taşıyan ürünleri satın alma biçiminde bir yanılgıya düşmeyeceği, başvuru konusu işaret ile davacı markası arasında işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun bulunmadığı, gerek bütünsel ve gerekse içerisinde bulunan unsurlar itibariyle başvuru konusu işaretin davacı markalarını sunan işletmeyle
idarî ve ekonomik anlamda bağlantılı bir işletme tarafından piyasaya sunulduğu biçimde bir algılama oluşturmasının mümkün olmadığı, davacı markası ile davalı başvurusu arasında bir benzerlik bulunmadığı, iltibasın bulunmadığı kanaati oluştuğu bu sebeple kararı doğru görülmekle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 31/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.