Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/419 E. 2017/3116 K. 29.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/419
KARAR NO : 2017/3116
KARAR TARİHİ : 29.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 10/04/2013 tarih ve sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflara arasında 31/03/2009 tarihli acente sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, buna karşın, sözleşmeye ve yasalara aykırı bir şekilde satış ve faaliyet yürütüldüğü iddiası ile davalı tarafından sözleşmenin feshedildiğini, hiçbir haklı nedene dayanmaksızın yapılan bu fesih neticesinde büyük zarara uğradığını iddia ederek tazminat ve portföy tazminatı olmak üzere toplam 500.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin haklı nedenle sona erdirildiğini, bunun davacı yetkilisi tarafından da kabul edildiğini, davacının borçlarını ödememesi nedeniyle icra takibi yapıldığını ve karşılıksız çek keşide etmekten dava açıldığını, davacının başka firmaların ürünlerini de satığını, sözleşmeye göre artırılması gereken teminat tutarını artırmadığını, davacının fiyatları düşürdüğünden müvekkil şirketin zarar ettiğini savunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava taraflar arasında düzenlenen yetkili acentelik sözleşmesinin haksız olarak feshinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması için taraflara gerekli uyarılara rağmen davacı tarafın defterlerini sunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin yapılan incelemesinde usulüne uygun olduğu, lehine kanıt olma özelliğine sahip olduğu, yapılan inceleme neticesinde davalının davacı taraftan alacaklı olduğu, davacı tarafın borçlu olduğunun belirlendiği, yapılan sözleşmeye göre tarafların hak ve edimleri 4. ve 5. maddelerinde düzenlendiği, 8. maddesinde de ” gerekli gördüğü hallerde tek taraflı olarak, işbu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir.” hükmü yer aldığı, davalı fesih bildirimi başlıklı belge ile, “…yükümlülüklere aykırı davranışın tespiti halinde meydana gelen zarar ve ziyana ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile sözleşmenin feshedileceği ve teminatların irad kaydedileceği…” belirten fesih yazısının davacıya tebliğ ettiği, davalı Şirket tarafından yapılan feshin haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 29/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.