Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/4187 E. 2017/2851 K. 11.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/4187
KARAR NO : 2017/2851
KARAR TARİHİ : 11.05.2017

Taraflar arasında görülen davada verilen 08/12/2015 tarih ve 2014/831-2015/770 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.05.2017 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacıya ait işyerinde yapılan hırsızlık sonucu şirket kasasındaki çeklerin ve senetlerin çalındığını, çalınan çek ve senetlerle ilgili olarak zayi iptal davası açıldığını ve tedbir kararı verilerek çek ve senetlere ödeme yasağı konulduğunu, davalı …’in çalınmış çeklerden olduğunu bilerek hakkında ödeme yasağı bulunduğu halde 24/2/2005 tarihli 10.000 TL’lik 3241113 seri nolu ve 17/2/2005 tarihli 4.000 TL bedelli 3241112 seri nolu çekleri icra takibine koyduğunu, çek bedellerinin ödendiğini ileri sürerek; dava konusu edilen çeklerin istirdadını, icra dosyasına yatırılan 10.120 TL ile 4.057 TL’nin ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya takip yapılmadığını, dolayısıyla işbu davada aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davalı müvekkilinin iyiniyetli meşru hamil olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, davacının 24.02.2005 tarihli 10.120 TL bedelli çek için esas sayılı dosyasına yatırdığı (taleple bağlı kalınarak) 10.120 TL ile 17.02.2005 tarihli 4.000 TL bedelli çek nedeniyle sayılı dosyasına yatırdığı 4.057 TL’nin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine, davalı kötü niyetli olduğundan hüküm altına alınan 14.177 TL’nin %40’ı oranında hesaplanan 5.670,80 TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacının hamili bulunduğu dava konusu çeklerin iş yerinden çalınarak takibe konulduğunun ileri sürülmesine, davacının çeklere dayalı takip dosyalarına ödeme yapmış bulunmasına, alacaklının ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödemeyi kabul etmesine, böylece davacının borcu üstlendiğinin,

alacaklının borcun üstlenilmesini kabul etmiş sayılacağının, dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmasına, sayılı dosyasıyla davalı hakkında resmi belgede sahtecilik suçu sebebiyle yapılan yargılama sonunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişse de, işbu ceza dosyasındaki deliller nazara alındığında davalının dava konusu çeklerin iktisabında kötüniyetli olduğunun belirlenmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davada davacı tarafından kambiyo senetlerine dayalı iki icra dosyasına davacı tarafından ödeme yapıldığı ileri sürülerek bu bedellerin tahsili istenmiş olup, dava konusu icra dosyaları incelendiğinde davacı tarafından yapılan ödemeler dışında tahsilatların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı ancak icra dosyalarına yaptığı ödemeleri davalıdan talep edebileceğinden bu bedellerin dışında kalan kısmın reddine karar verilmesi gerekirken davacının yaptığı ödemeden fazlaya karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, dava konusu icra takipleri davacı aleyhine yapılmamış, yani icra dosyalarında davacı borçlu gösterilmemiş olup, davalının hüküm altına alınan bedelin %40’ı oranında kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi de doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 11/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.