Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/3969 E. 2017/5976 K. 01.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3969
KARAR NO : 2017/5976
KARAR TARİHİ : 01.11.2017

MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 06/11/2014 tarih ve 2014/196-2014/206 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili “…” asıl unsurlu markaları adına tescil ettirdiğini, müvekkilinin unvanında ve markalarında yer alan “…” ibaresi ile iltibas oluşturabilecek nitelikte bulunan “…” ibaresinin davalı tarafından ticaret unvanı olarak tescil ettirildiğinin tespit edildiğini, davalının aynı zamanda bu ibareyi internet alan adı olarak da kullandığını ileri sürerek, davalının unvanının terkinine, internet alan adının kullanımının engellenmesine, davalının sunduğu hizmetlerdeki web sayfası, reklam katalogları, basılı ürünler ve antetlerinde “…” ibaresini kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili müvekkili şirketin 2005 yılında kurulduğunu, bu tarih ile dava tarihi arasında 5 yıllık süre geçtiğini, davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını internet alan adının da müvekkilinin ticari unvanına dayalı olarak alındığını, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça davalının söz konusu ibareyi markasal olarak kullandığına dair başkaca bir delil sunulmadığı, belirtilen şekilde “…” ibaresinin kullanılmasının markasal kullanım olarak değerlendirilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 01/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.