Yargıtay Kararı 11. Hukuk Dairesi 2016/3776 E. 2017/6128 K. 13.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/3776
KARAR NO : 2017/6128
KARAR TARİHİ : 13.11.2017

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/10/2015 tarih ve 2013/29-2015/695 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalıların kurucusu olduğu … İnşaat Mobilya Tic. Ltd. Şti’den … İş Mahkemesinin 2009/93 Esas ve 2011/950 sayılı kesinleşmiş ilamına dayalı olarak dava tarihi itibariyle 129.547,25 TL alacaklı olduğunu, söz konusu ilama dayalı olarak … İcra Müdürlüğü’nün 2012/1297 sayılı dosyasından icra emri ile takip yapıldığını, dosyaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, bahse konu takibin sonuçsuz kaldığını, iş kazasından kaynaklanan tazminatı ödememek için dava açıldıktan sonra şirketin içerisinin boşaltıldığını, şirket yöneticilerinin, kötü yönetim sebebiyle şirketi faaliyetsiz bıraktığını, borçlarını ödeyemez duruma düşürüp fiilen iflas haline getirildiğini, şirket yetkililerinin hüküm gereğini yerine getiremediği halde, süresinde iflas istemeyerek kanundan doğan yükümlülükleri de ihlal ettiğini ve kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal eden şirket kurucuları … ve …’in kişisel malları ile sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili işçi …’un ilama dayalı kesinleşmiş tazminat alacağından şimdilik 1.000,00 TL, yargılama giderinden 500,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, ortakların sermaye koyma borçlarını yerine getirdikleri nispette mesuliyetten kurtulacaklarını, bu nedenle limited şirket ortaklarının şirket borçlarından şahsen sorumluğu tutulmalarının mümkün olmadığını, sadece ortak sıfatına sahip olan …’e karşı işbu dava da husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı, talebin zamanaşımına uğradığını, ayıca kabul etmemekle beraber hükmedilecek tazminatın şirkete verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, şirket yöneticilerinin basiretli tacir gibi davranmayarak süresinde iflas istemedikleri ve alacaklılardan mal kaçırmak için şirketi faaliyetsiz bıraktıkları iddiası ile davalı ortakların kişisel sorumluluklarına dayanılarak tazminat istemine ilişkin olduğu, … İcra Müdürlüğü’nün 2012/1297 sayılı dosyasının incelenmesinde alacaklı …’un … İş Mahkemesi’nin 06/12/2011 gün ve 2009/93 Esas 2011/950 karar sayılı ilamına dayalı olarak 121.438,39 TL’nin borçlusunun … Ltd. Şti. olduğu, yapılan incelemede … İnşaat Ltd Şti ile … … Emlak Petrol Ltd. Şti.’nin ortaklarının davalılar … ve … olduğu, iki şirketin aynı faaliyet alanında iş yaptıkları, 2011 yılından itibaren … Şirketinin inşaat faaliyetlerinin durduğu ve aynı yıl kurulan … Ltd. Şti’nin inşaat sektöründe faaliyetle bulunmaya başladığını, istenildiği takdirde faaliyetlerin … Ltd Şti çatısı altında sürdürülerek elde edilecek gelir ile şirket borçlarının karşılanması yerine yeni kurulan … Ltd. Şti. çatısı altında inşaat faaliyetlerinin yürütülmesi göz önüne alınıldığında tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin mevcut olayda uygulanması ve … ile …’in dava konusu olayla sınırlı kalmak üzere ve davacının alacağından kişisel varlıkları ile sorumlu olmaları gerektiğine ilişkin rapor verildiği, davacı vekilinin tüzel kişilik perdesi arkasına saklanarak ödemeden kaçınan … İnşaat Şirketi sahiplerinin borçtan sorumlu tutulmasına ilişkin alacak davası olduğuna dair beyanı da gözetilerek davanın ortaklara yöneltildiğine göre tüzel kişiliğin perdesinin aralanmasında koşullarının gerçekleşmediği, öte yandan davalıların kurduğu … … Ltd. Şti. hakkında açılan dava olmadığından bu şirket hakkında tüzel kişiliğin perdesinin aralanması koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmediği, davalıların borçlu Vöm şirketini kötü yöneterek alacaklıları zarara uğrattıkları hususu ispatlanamadığı ve ispatlansa bile tazminatın ancak şirket lehine hükmedilmesinin istenilebileceği ve davalılar yönünden tüzel kişiliğin perdesinin aralanması şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve şirket alacaklısı davacının istemi dolaylı alacak niteliğinde olup, ancak şirkete verilmesini talep edebilecek olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 13/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.